Bireyler sadece hukuk bağlamında hakiki ahlaki yükümlülüklere sahipler midir? Yasama organının bazı gereklilikler ihdas etmesi, vatandaşlara itaat etmek için pratik bir neden sunmanın yanında ahlaki bir neden de verir mi? Böyle bir ahlaki neden, çıkarılan yasayı onaylamayan veya ilke itibariyle bu yasanın yanlış olduğunu düşünen bireyler için de geçerli midir? Eğer bireylerin bu nitelikte ahlaki yükümlülüğü yoksa o zaman devletin cebir kullanma ehliyeti ciddi ölçüde, belki de tümüyle, boşluğa düşer. Bunun yanı sıra toplumda itaatsizlik baş gösterir. Bu nedenle itaat yükümlülüğü her toplumda zorunlu görülmüştür. Bu çalışmada yükümlülüklerin nasıl temellendirildiği, itaat etmemizin gerekçesi olarak ne gösterildiğini tartışacağız. Bununla birlikte haksız olan bir yasaya karşı itaat yükümlülüğümüzün olup olmadığını ele alacağız. Aynı zamanda yükümlülüğün, politik işlevleri desteklemek için ahlaki bir temelinin olmayacağını iddia edeceğiz.
Do individuals have true moral obligations only in the context of law? Does the law enforcing some requirements give a moral reason, in addition to providing a practical reason for obedience to citizens? Is such a moral reason also applicable to individuals who do not approve the drawn law or who, according to the principle, think that law is wrong? If individuals do not have a moral obligation in this attitude, then the state’s license to use the cage will seriously,
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|