21. yüzyılda hızlı değişim ve mobilizasyon her alanda olduğu gibi ülkeleri arası yabancı sermaye yatırımlarının dağılımın da olmuştur. İşletmeler kendini ulusal sınırlara hapsetmek yerine ürün veya hizmet üretimi ve satışını mümkün olan en yüksek kazancı elde edecekleri ülkelerde yapmaktadırlar. Gelişmekte olan tüm dünya ülkeleri daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını (DYSY) çekmek için bir birleriyle yarış içerisindedir. Gelişmekte olan ülkelerin yabancı yatırımcılara daha cazibeli yatırım ortamı oluşturma gayretleri uluslararası rekabete dönüşmüştür. Ülkelerin daha cazip ve avantajlı yatırım ortamı yaratmayı amaçlayan reformları, yatırımcıların kararlarında yönlendirici ve önemli bir rol oynamaktadır. Karar vericiler yatırım teşviklerini yönlendirilirken mevcut yatırımcılar arasında da haksız rekabet oluşmaması için büyük çaba gösterirler. Doğrusu birçok ülke rekabet dengesini sağlıklı kurmak ve yatırımcıların dikkatini çekecek cazip yöntemler geliştirmek için özel bir gayret içinde olmuşlardır. Birçok bilgin ve uygulayıcı, DYSY çeşitli etkenlerden dolayı ekonomik büyümenin anahtarı olarak görür. Yatırım teşviklerine ek olarak, yabancı yatırımcılar cezbeden ülkeler küresel ticareti sürükleyen önemli bir güç olarak değerlendirilir. Bu çalışma 1980’lerden beri Türkiye’nin küresel ticaretle bütünleşme hedefleri ve bunların ülke ekonomisine etkisini değerlendirmektir. Çalışma DYSY'nin Türkiye ekonomisine olumlu ve olumsuz etkilerine istatistiksel gerçekleşmeler değerlendirilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|