Görüntüleme
11
İndirme
1
İnsanlığın ve doğadaki diğer tüm canlıların sağlıklı bir çevrede hayatını sürdürebilmesi için çeşitli önlemlerin alınması, hukuki düzenlemelerin yapılması gerekmiştir. Bu düzenlemelere uyulmaması halinde insanlık doğal felaketlerle ve salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bir İslam devleti olarak maddi ve manevi temizliği ve tüm canlılara saygıyı esas alan Osmanlı Devleti hem şer’i hukuk uygulamaları hem de örfi hukuk düzenlemeleriyle dönemin çevre sorunlarına cevap aramıştır. Çevre temizliği konusunda halkın kolektif katılımının arandığı Osmanlı uygulamasında, temiz su kaynaklarını halka ulaştırmak ve korumak ise devletin görevi olmuştur. Çalışmanın amacı Osmanlı Devleti’nde İstanbul ve çevresinde yaşanan çevre sorunlarının, bu sorunlara yönelik alınan önlemlerin ve hukuki düzenlemelerin araştırılmasıdır.
There were various measures to be taken to ensure that humanity and all other beings in nature can live in a healthy environment. In the absence of these regulations, mankind has been forced to fight natural disasters and epidemic diseases. As an Islamic state, the Ottoman State, which is based on material and spiritual purity and respect for all living beings, has sought answers to the environmental problems of the time, both by law enforcement and by law enforcement. In the Ottoman practice in which the collective participation of the people in the purification of the environment is sought, the duty of the state is to provide and protect the public of clean water resources. The aim of the study is to investigate the environmental problems in the Ottoman State in Istanbul and its surroundings, the measures taken to address these problems and the legal arrangements.
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
