İran ve günümüzde Türkiye olarak isimlendirilen coğrafya arasındaki mevcut kültürel bağlar oldukça eski bir maziye sahiptir. Tarihin uzak asırlarındaki ilk ilişkiler bir kenara bırakıldığında Selçuklular Dönemi’nden itibaren iki kültür arasında kuvvetli bir irtibat meydana gelerek asırlar boyunca derinleşmiştir ki tarihin bazı dönemlerinde İran ve Türkiye arasındaki kültürel sınırları çizmek zordur. Kültürel bağlarınsomut göstergeleri İran ve Türk edebiyatı ilişkilerinde müşahede edilebilir. İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler, yenileşme öncesi (Selçuklu ve Osmanlı Dönemi) ve yenileşme sonrası (Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri) olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bu çalışmada İran ve Türkiye arasındaki kültürel ve edebî ilişkinin arka planı ile Fars Dili ve Edebiyatı’nın yenileşme öncesi dönemde Klasik Türk Edebiyatı’nda nasıl revaç bulduğuna değinildikten sonra iki ülkenin yenileşme sonrası özellikle Osmanlı ve İran Meşrutiyetleri döneminde edebî ilişkilerin nasıl olduğu incelenecektir. Osmanlı Meşrutiyeti Dönemi’nde etkileşim sürecinin tersine döndüğü ve İran Edebiyatı’nın özellikle Fars şiirinin Yeni Türk Edebiyatı’nın etkisinde kaldığı varsayılmaktadır. Çalışmada edebî ürünlerden örneklerden zikredilerek bu etkinin sebepleri incelenmeye çalışılmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|