Duvar resimleri ve boyalı nakışlar yüzyıllardır sanatçılar tarafından yapılan ve mimarinin ayrılmaz bir parçası haline dönüşen önemli bir sanat türüdür. Osmanlı sanatçılarının benimsediği bu sanat türü kesintiye uğramadan Cumhuriyet sonrasında da devam etmiştir. Çalışmanın kapsamına alınan Ankara’daki Çaykaya Köyü Eski Cami’nin bezemeleri Cumhuriyet sonrasına aittir. Yapıdaki duvar resimleri ve boyalı nakışlar her ne kadar 1960 yılına ait olsa da Osmanlı’nın geç dönemine ait örneklerle büyük benzerlik göstermektedir. Hatta seçilen temalar Osmanlı boyalı nakış geleneğinin Cumhuriyet dönemindeki devamı niteliğindedir. Bu durum halk sanatçılarının Cumhuriyet sonrasında gelenekten kopmadıklarını ve geleneği devam ettirdiklerini açıkça kanıtlamaktadır. Söz konusu çalışmada sadece Çaykaya Köyü Eski Cami’nin duvar resimleri ve boyalı nakışları tanıtılmayacaktır. Aynı zamanda bezemelerin aidiyeti tartışılacak ve halk kültürü içerisindeki yeri üzerine görüşler sunulacaktır. Çalışmanın bir diğer konusu koruma sorunudur. 20. yüzyılın ortalarına ait olan Anadolu kırsalındaki yapıların, tarihi eser statüsünde olmaması birçok yapının göz ardı edilmesine ve hatta yıkılmasına neden olmaktadır. Haliyle Türkiye’de “önemsizleştirilmiş” bir grup yapı karşımıza çıkmaktadır. Ancak söz konusu mimari eserler halk sanatının izlerini taşıması açısından oldukça önemlidir. Çaykaya Köyü Eski Cami de hem mimari özellikleri hem de duvar resimleri ve boyalı nakışları açısından yok olmanın eşiğine gelmiş yapılardan biridir. Bu çalışmada Çaykaya Köyü Eski Cami’nin koruma sorunu üzerinde de durulacaktır.
Duvar resimleri ve boyalı nakışlar yüzyıllardır sanatçılar tarafından yapılan ve mimarinin ayrılmaz bir parçası haline dönüşen önemli bir sanat türüdür. Osmanlı sanatçılarının benimsediği bu sanat türü kesintiye uğramadan Cumhuriyet sonrasında da devam etmiştir. Çalışmanın kapsamına alınan Ankara’daki Çaykaya Köyü Eski Cami’nin bezemeleri Cumhuriyet sonrasına aittir. Yapıdaki duvar resimleri ve boyalı nakışlar her ne kadar 1960 yılına ait olsa da Osmanlı’nın geç dönemine ait örneklerle büyük benzerlik göstermektedir. Hatta seçilen temalar Osmanlı boyalı nakış geleneğinin Cumhuriyet dönemindeki devamı niteliğindedir. Bu durum halk sanatçılarının Cumhuriyet sonrasında gelenekten kopmadıklarını ve geleneği devam ettirdiklerini açıkça kanıtlamaktadır. Söz konusu çalışmada sadece Çaykaya Köyü Eski Cami’nin duvar resimleri ve boyalı nakışları tanıtılmayacaktır. Aynı zamanda bezemelerin aidiyeti tartışılacak ve halk kültürü içerisindeki yeri üzerine görüşler sunulacaktır. Çalışmanın bir diğer konusu koruma sorunudur. 20. yüzyılın ortalarına ait olan Anadolu kırsalındaki yapıların, tarihi eser statüsünde olmaması birçok yapının göz ardı edilmesine ve hatta yıkılmasına neden olmaktadır. Haliyle Türkiye’de “önemsizleştirilmiş” bir grup yapı karşımıza çıkmaktadır. Ancak söz konusu mimari eserler halk sanatının izlerini taşıması açısından oldukça önemlidir. Çaykaya Köyü Eski Cami de hem mimari özellikleri hem de duvar resimleri ve boyalı nakışları açısından yok olmanın eşiğine gelmiş yapılardan biridir. Bu çalışmada Çaykaya Köyü Eski Cami’nin koruma sorunu üzerinde de durulacaktır.
Wall paintings and painted sculptures are an important kind of art that has been made by artists for centuries and has become an integral part of architecture. The art that the Ottoman artists accepted continued without interruption after the Republic. The grounds of the Old Cami village of Çaykaya in Ankara, taken into the scope of the study, belong to the Republic after. The wall paintings in the building and painted patterns, though belonging to the 1960s, are very similar to the examples of the late Ottoman era. Even the chosen themes are the continuation of the Ottoman painting tradition in the Republic period. This situation clearly proves that the popular artists did not break from the tradition after the Republic and continued the tradition. This work will not be presented only the wall paintings and paintings of the Old Cami of the Çaykaya Village. It will also be discussed about the belonging to the plants and will be presented views on the place within the public culture. Another subject of work is the protection issue. The absence of structures in the countryside of Anadolu, which belonged to the middle of the 20th century, in the status of historical work, causes many structures to be ignored and even destroyed. In Turkey, there is a “unprecedented” group of buildings. However, these architectural works are very important in terms of carrying the traces of public art. The Old Cami of Çaykaya Village is one of the buildings that has come to the edge of disappearance in terms of both architectural characteristics and wall paintings and paintings. This work will also focus on the protection of the Old Cami village of Çaykaya.
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|