Vakfın kurulmasını engelleyen sebeplerin varlığı halinde vakfa karşı iptal davası açılabileceğini düzenleyen MK m. 103/II hükmüyle Medenî Kanun, vakfın tesciline iyileştirici etki tanımıştır. Böylece hukuki işlemlere ilişkin genel hükümsüzlük rejimi kıyas yoluyla vakıf kurma işlemine vakıf tescil edildikten sonra uygulanmaz. Dolayısıyla vakıf tescil edildikten sonra, vakıf kuruluş işlemini etkileyen hükümsüzlük sebepleri işlemi ve vakfı amacın hukuka veya ahlâka aykırı olması hali dışında geçersiz kılmaz. Buna karşılık yürürlükten kalmış olan Medenî Kanun ile kaynak İsviçre hukukunda bu şekilde somut bir hüküm mevcut değildir. Vakıf amacının başlangıçtan itibaren imkânsız olması durumunda, tescil vakfa tüzel kişilik kazandırmaz. Zira kurulduğu anda MK m. 116/I uyarınca infisah edecek bir vakfa kanunun cevaz verdiği kabul edilemez. Tescilin iyileştirici etkisi ise mutlak değildir. Vakfın kuruluş işlemini etkileyen hükümsüzlük sebepleri, vakfa karşı iptal davası açılabilmesine dayanak oluşturur. İptal davası, vakfı tasfiye sürecine sokan ve vakfın sona ermesine yol açan bir yenilik doğuran dava niteliğini taşır. İptal davasında davacı sıfatı ve dava açma süresi gibi hususlar, iptal sebebi oluşturan hukuka aykırılığa göre belirlenmek gerekir.
Field : Hukuk
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|