Bir pay sahipliği hakkı olan tasfiye payı alma hakkı, anonim şirket pay sahiplerinin kâr payı alma hakkından sonrakiönemli mali hakkını oluşturur. Bu hak, şirket sona ermediği sürece talep edilemez. Hakkın alacak hakkına dönüşebilmesi için, şirketin dış tasfiyesinin tamamlanması, pay sahiplerine ödedikleri sermaye bedellerinin iade edilmesi, ayrıca geride bir bakiye değerin kalması ve tasfiye memurlarınca hazırlanan kesin bilançonun genel kurul tarafından onaylanması gerekir. Nispi müktesep hak kategorisinde yer alan bu hakkın, kuruluştan sonra esas sözleşme değişikliği ile ortadan kaldırılabilmesi, ilgili pay sahiplerinin onayı ile mümkündür. Pay üzerinde intifa hakkı kurulmuşsa, tasfiye payı pay sahibine ödenir ancak bu ikame değer üzerinde intifa hakkı sahibinin hakkı devam eder. Şirketin, bedelsiz payların iktisabı dışında, kendi paylarını edinmesi durumunda tasfiye payı mevcut pay sahipleri arasında dağıtılır. Kanuni ya da sona erme öncesinde esas sözleşmesel bağlam koşullarının yerine getirilmediği pay devirleri bakımından, tasfiye payı alma hakkının payını devretmek isteyen pay sahibinde olduğu söylenebilirse de, payların borsada iktisabı bu durumun dışındadır. Esas sözleşme ile tasfiye bakiyesinin, pay sahiplerine dağıtılmaksızın başka şekillerde kullanılmasına karar verilebileceği gibi; imtiyaz ya da intifa senetleri suretiyle hakkın kullanımının sınırlandırılması ya da dağıtım şekli hususunda farklı usullerin benimsenmesi de mümkündür. Haksız alınan tasfiye paylarının iadesinde TTK’da açıklık bulunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerine gidilmelidir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|