Ülkemizde ve tüm dünyada hem göçmenlere hem de göç olgusuna yönelik klinik psikoloji ve psikiyatri disiplinleri tarafından yürütülen bilimsel araştırma ve uygulamalara olan akademik ilgi artarak devam etmektedir. Toplumsal değişimin neden olduğu kolektif bir eylem olarak göç psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve bireysel sebeplerle bir yerden başka bir yere yapılan, kısa, orta veya uzun vadede geriye dönüş veya sürekli yerleşim hedefi güden coğrafik, kültürel ve toplumsal bir yer değiştirme hareketidir. Göçmenin kendi ülkesinden ya da ikamet ettiği bölgeden ayrılmasının birtakım nedenleri olduğu gibi göç ettiği yeri ya da toplumda karşılaşacağı tutum ve davranışları öngörmek oldukça güçtür. Göç süreci bazen göçmelerin öngördüğü üzere pozitif gelişmelerle ilerlemekte bazen ise beklentilerin aksine negatif yönde değişimlerin gerçekleştiği durumlar da ortaya çıkabilmektedir. Göçmenlerin sıkça karşılaştıkları olumsuz yaşam deneyimleri arasında sağlık ve eğitim hizmetlerine erişim eksikliği, ayrımcılık, sosyal dışlanma, çalışma izni edinmede yaşanan zorluk, kültür şoku, işsizlik, aile üyelerinden uzak kalma ve göç edilen yerde kendini yalnız hissetme yer almaktadır. Bu travmatik yaşantılar neticesinde göçmenler, sadece geldikleri yeni kültür ve normlarla karakterize olan toplumla uyum sorunu yaşamamakta aynı zamanda travma sonrası stres bozukluğu, dissosiyatif bozukluk ve somatoform bozukluk gibi kronik psikiyatrik rahatsızlıklar da geliştirebilmektedir. Göçmenlere dair devletlerin izlediği strateji ve politikalar, bu grubun topluma olan entegrasyonlarının en kısa sürede sağlanması ve psikolojik desteğin uygun koşullar altında verilmesi temel alınarak planlanmakta ve yürütülmektedir. Anahtar Kelimeler: Travma göç travma sonrası stres bozukluğu dissosiyasyon dissosiyatif bozukluk
Academic interest in scientific research and practice carried out by clinical psychology and psychiatrics disciplines on both immigrants and the immigration phenomenon in our country and around the world continues to increase. As a collective action caused by social change, migration is a movement of geographical, cultural and social change, which is carried out from one place to another for psychological, sociological, economic and individual reasons, short, medium or long-term return or permanent settlement target. It is quite difficult to predict the attitude and behavior the immigrant will encounter in the country or in the community, as well as a number of reasons for the departure of his or her country or region of residence. The immigration process sometimes progresses with positive developments as the immigrants predict, but sometimes, contrary to the expectations, situations where negative changes occur. Negative life experiences that migrants often encounter include: lack of access to health and education services, discrimination, social exclusion, difficulties in obtaining work permit, cultural shock, unemployment, leaving away from family members and feeling lonely in the migrated place. As a result of these traumatic experiences, immigrants are not only uncompatible with the society characterized by the new culture and norms they come, but they can also develop chronic psychiatric disorders such as post-traumatic stress disorder, dissociative disorder and somatoform disorder. The strategies and policies on migrants are planned and carried out on the basis of ensuring the integration of this group into society as soon as possible and providing psychological support under appropriate conditions. Keywords: trauma; migration; posttraumatic stress disorder; dissociation; dissociative disorder
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|