Özet:

Sanat, estetik kaygı temelli bir ifade biçimidir. Bu ifadenin gerçekleştirme sürecinde sanatçı, tinsel ihtiyaçlardan, duygusal yorumlardan, yaşamsal tecrübelerden, tarihi olaylardan ve efsanelerden beslenerek kendi sanatsal sürecini oluşturarak bir estetik obje olan sanat eserini ortaya koyar. Söz konusu eserler içerik açısından incelendiğinde esere kaynaklık eden ilgili hikâyeye, tarihi olaya veya efsaneye ulaşılabilir. Bu bağlamda farklı disiplinlerde ele alınan sözlü kültür geleneği, ilgili alanların izleyicileri tarafından tüketilerek daha geniş sahalara taşınır ve kültürün sürdürülebilirliği sağlanır. Sözlü kültürün malzemesi olan eserlerin farklı sahalarda ele alınması ilgili konulara farklı bir perspektiften bakabilmeyi de geliştirir. Bu araştırmada Lady Godiva Efsanesi araştırılarak sanat eserleri üzerinden efsaneye ilişkin bilgiler edinilmiş, özellikle seramik eserlere olan yansımaları içerik ve kompozisyon özellikleri bakımından incelenmiştir. Tarihi 11. yüzyılın ortalarına dayanan Lady Godiva Efsanesi İngiltere kültürüne ait olup İngiltere Lordu Mercia Kontu olan Earl Leofric ile karısı Mercia Kontesi Lady Godiva arasında geçen bir iddiaya dayanmaktadır. Lady Godiva’nın ölümünden yüz yıl sonra ünü, ülke sınırlarını aşıp pek çok alanda yankılarını sürdürmüş çoğu sanatçıya ilham olmuştur. Söz konusu sanatçılar arasında seramik sanatçıları da yer almaktadır. Sanatçıların ortaya koymuş oldukları seramik eserler, ilgili efsane bağlamında değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Lady Godiva Efsanesi ile ilgili az sayıda seramik eserlere rastlandığı, bunların pek çoğunun heykelcik ya da biblo görünümünde üç boyutlu çalışmalar olduğu görülmüştür. Efsanede anlatıldığı gibi sanatçılar, Lady Godiva’yı at üzerinde oturan uzun saçlarıyla çıplak bedenini örten genç bir kadın figürü olarak betimlemişlerdir. Çoğu sanatçının eserinde, beyaz rengi tercih etmiş olması, bu rengin Godiva’nın saf ve temiz kalbinin bir temsili olduğu söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: