Çalışmada erkek öğretmenlerin dünyasında güçlü kadının ne anlam ifade ettiği “benlik sunumu” bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Aileler tarafından kadına değer verilmeye başlanması sayesinde kadınların geçmişe oranla daha güçlendiği, erkeklerin bakış açısından da bu durum karşısındaki deneyimlerini anlamak, çalışmayı önemli hâle getirmektedir. Güçlü kadınların hayata karşı duruşları, kendilerini ifade etme biçimleri, toplum tarafından baskıya maruz kalmaları ve güçlü olmalarından kaynaklı yaşadıkları birtakım mağduriyetler çalışmanın problemini oluşturmaktadır.
Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Kayseri’de görev yapan on bekâr, on evli erkek öğretmen toplamda yirmi kişiyle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Katılımcılardan elde edilen bulgular fenomenolojik yaklaşımla yorumlanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda güçlü kadının, erkekler tarafından çekinilen kolektif bir düşünce dünyasına sahip oldukları anlaşılmıştır. Güçlü kadınlardan beklenen, esasında bir kadın olarak yerine getirmekle yükümlü oldukları birtakım rol ve sorumlulukları vardır. Ev işlerini düzenlemek, çocuk bakımı, ailenin geçimine katkıda bulunmak bunlardan bazılarıdır. Ayrıca kadının herhangi bir konuma sahip olması, bu görevlerini yerine getirmeye engel olmadığı anlaşılmıştır.
Çalışmada erkek öğretmenlerin dünyasında güçlü kadının ne anlam ifade ettiği “benlik sunumu” bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Aileler tarafından kadına değer verilmeye başlanması sayesinde kadınların geçmişe oranla daha güçlendiği, erkeklerin bakış açısından da bu durum karşısındaki deneyimlerini anlamak, çalışmayı önemli hâle getirmektedir. Güçlü kadınların hayata karşı duruşları, kendilerini ifade etme biçimleri, toplum tarafından baskıya maruz kalmaları ve güçlü olmalarından kaynaklı yaşadıkları birtakım mağduriyetler çalışmanın problemini oluşturmaktadır.
Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Kayseri’de görev yapan on bekâr, on evli erkek öğretmen toplamda yirmi kişiyle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Katılımcılardan elde edilen bulgular fenomenolojik yaklaşımla yorumlanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonucunda güçlü kadının, erkekler tarafından çekinilen kolektif bir düşünce dünyasına sahip oldukları anlaşılmıştır. Güçlü kadınlardan beklenen, esasında bir kadın olarak yerine getirmekle yükümlü oldukları birtakım rol ve sorumlulukları vardır. Ev işlerini düzenlemek, çocuk bakımı, ailenin geçimine katkıda bulunmak bunlardan bazılarıdır. Ayrıca kadının herhangi bir konuma sahip olması, bu görevlerini yerine getirmeye engel olmadığı anlaşılmıştır.
The study aims to evaluate what a strong woman means in the context of "self-presentation" in the world of male teachers. Thanks to the start of the family’s appreciation of women, women are stronger than in the past, and from the point of view of men, understanding their experiences facing this situation makes work important. The attitudes of strong women against life, the ways of expressing themselves, the number of victims they experience because of being under pressure by society and being strong are the problem of working.
The research method was used in the study. In Kayseri, ten single, ten married male teachers in total had twenty face-to-face conversations. The findings obtained from the participants were tried to be interpreted in a phenomenological approach. The study revealed that the strong woman has a collective world of thought that is feared by men. There are a number of roles and responsibilities that they are expected from strong women, in essence, to fulfill as a woman. Organizing household affairs, child care, contributing to the survival of the family are some of them. It is also understood that the woman has any position that does not prevent her from performing her tasks.
Alan : Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|