Sanayileşme ile birlikte yapı üretiminin ana bileşenlerinden biri haline gelen çimento, betonarme yapım sisteminin gelişimiyle tüm dünyada yaygınlık kazanmış; Türkiyedeki mimarlık pratiğinin çimento ile ilişkisi ise, geç 19. yüzyılda başlamasına rağmen, yaygın olarak kullanımı tüm dünya ile eşzamanlı olarak 20. yüzyılın ilk yarısında gerçekleşmiştir. Erken Cumhuriyet Döneminin çağdaşlaşma ve modernleşme ideali doğrultusunda, büyük ölçüde Batılı ülkelerdeki modern kentsel ve mimari pratikler örnek alınarak başlatılan kapsamlı imar ve yapım faaliyetlerinin dayandığı temel malzeme çimento olmuştur. Ancak, Osmanlıdan devralınan çimento sanayinin yetersizliği ve dönemin ekonomik sıkıntıları, çimento sanayinin geliştirilmesine izin vermemiş ve yoğun yapı üretiminin gerektirdiği çimento talebinin karşılanmasında büyük sorunlar yaşanmıştır. Böylelikle, 1950li yıllara kadar sürecek olan çimentonun üretilmesi ve temin edilmesindeki sorunlar, erken Cumhuriyet yıllarının mimari ortamı ve yapı üretimi üzerinde belirleyici olmuştur. Bu bağlamda, bu makale ile Erken Cumhuriyet Türkiyesinde çimento sanayinin gelişiminin, dönemin kendi dinamikleri içerisinden yapılan bir okumayla, mimarlık ortamı ve yapı üretimi ile olan ilişkisi ortaya konmakta; böylelikle, bugüne kadar mimarlık yazınında kendine oldukça az yer edinebilmiş bu konunun tartışmaya açılması ve mimarlık literatürüne katkı sağlanması hedeflenmektedir.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|