Mimaride kullanımı insanlık tarihi kadar eski olan ahşabın, çok önemli ve vazgeçilmez bir malzeme olduğu bilinmektedir. Anadolu’da Karadeniz Bölgesi ve özellikle Ordu’nun içerisinde bulunduğu Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ahşap, mimaride ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Bölgenin kırsal kesimlerinde hala rastlayabileceğimiz serenderler ve konutlar bunların en güzel örneklerini vermektedir. Bu bağlamda ahşap çantı camiler de üzerinde durulması gereken kültür varlığı niteliğindeki yapılar olarak dikkati çekmektedir. Tamamen yörenin şartları ve ihtiyaçları ile ortaya çıkan ahşap çantı camiler aslında eski bir geleneğin de devamı niteliğindedir. Bu çalışmada, çok farklı yönleriyle ehemmiyet kazanmış bir yöre olan Akkuş’ta, kendine has karakteristik özellikleriyle geleneksel ahşap çantı camilerin yeni tespit edilen örnekleri ele alınmaktadır. Amacımız, sayıları her gün biraz daha azalan, yok olma durumundaki bu yapıları belgelendirmek ve bilinen örneklere yenilerini kazandırmaktır. Daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olan bu yapılar öncelikle mimari özellikleri açısından tanıtılmış ve akabinde yakın çevre örneklerinden hareketle Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki yerleri değerlendirilmek suretiyle Anadolu Türk mimarisindeki önemi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
It is a well-known fact that wood, of which the usage in architecture is as old as the humanity, plays a crucial role and is an indispensable material.Wood has been widely used inBlack Sea Region in Anatolia, especially Eastern Black Sea Region at Ordu in architecture. Buildings and serender (chamber standing on four legs) which can be seen even today in the country of the region constitute the best examples of this type. Within this context, wooden nail-free mosques are the cultural values in the region that should be focused on. The wooden nail-free mosques, which have emerged in accordance with the conditions and needs of the region, are, in a sense, the continuity of a former tradition. In the present study, new samples of these wooden nail-free mosques, which contain their own characteristics in Akkuş which is an area having their own peculiarities from different perspectives are handled. Our objective in this study is to certify these buildings which decrease in number day by day and which are nearly extinct and save the new ones to those samples. These mosques which have not been published before have been introduced by means of their and Eastern Black Sea Region have been evaluated and their importance in Anatolian Turkish architecture has been stressed.
Alan : Güzel Sanatlar
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|