Amaç: Rezin bağlı sabit protezlerde tııtııcıı apareyler ideal olarak asitle pürüzlendirilmiş mine yüzeyine bağlanmaları gerekirken, aykırı durumlarda dayanak dişlerde bağlantı bölgesinde çeşitli restorasyonlar veya açığa çıkmış dentin yüzeyleri bulunabilir. Bu çalışmanın amacı iki farklı değersiz metal alaşımının adeziv rezin siman ile mine ve farklı restoratif materyallere olan bağlanma dayananı araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bellabond-N ve Wirocer metal ulaşımlarının her birinden 42 adet olmak üzere toplam 84 örnek hazırlandı. Kontrol grubu (mine) ve 5 farklı restoratif materyale (amalgam, kompozit, geleneksel cam iyonomer siman, ışıkla sertleşen cam iyonomer siman, kompomer) olan bağlanma dayancını incelemek üzere her biri 7 örnekten oluşan 6 alt grup oluşturuldu. Adeziv rezin siman olarak Paııavia-F kullanıldı. Yapıştırılan örnekler 24 saat 37 °C suda bekletildikten sonra 500 kez termal siklusa (55±1 °C, 5 ± l °C) tabi tutuldu. Testler 0.5mm/dak. kafa hızında üniversal test makinesinde gerçekleştirildi. Veriler çift yönlü varyans analizi ve Tukey çoklu karşılaştırma testi kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Bellabond-N grubu, Wirocer grubuna göre daha yüksek bağlanma dayancı değerleri ortaya koymuştur. En düşük bağlanma değerini amalganı grubu ortaya koymuştur. Mine ve kompozit rezin arasında istatistiksel olarak fark bulunmamaktadır ve bu gruplariyi ikinci bağlanma değerini ortaya koymuşlardır. En yüksek bağlanma dayancı değerini kompomer grubu sergilemiştir. Sonuç: Rezin bağlı sabit parsiyel protez planlaması yapıldığı zaman değersiz metal alaşımlarından adeziv rezin siman ile daha kuvvetli bağlar kurabilen Cr oranı yüksek metal alaşımı seçilmelidir. Eğer destek dişler üzerinde herhangi bir çürük lezyonu mevcutsa, bu lezyonun kompomer veya kompozit rezin ile restorasyonu, yapılacak olan rezin bağlı sabit parsiyel protezin optimum bağlantısını sağlamaya katkıda bulunabilir.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|