Amaç Plasenta dekolmanının hipertansif ve normotansif gebelerde perinatal ve neonatal sonuçlara etkisini karşılaştırmak. Yöntem Ocak 2002 – Şubat 2004 yılları arasında kliniğimizde plasenta dekolmanı tanısı alan 115 olgu çalışma grubumuzu oluşturdu. Bu olgular normotansif (n=50) ve hipertansif (n=65) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her iki olgu grubu demografik özellikler, dekolman derecesi, doğum şekli, intrauterin gelişme geriliği, oligohidroamnios, erken doğum, intrauterin fetal ölüm, umbilikal arter Doppler ölçümleri, doğum ağırlığı, cinsiyet, Apgar skorları, nekrotizan enterokolit, RDS, sepsis, mekanik ventilasyon, yoğun bakım gereksinimi ve neonatal mortalite yönünden karşılaştırıldı. Bulgular Plasenta dekolman insidansı %0.26 olarak hesaplandı. Grade 1 plasenta dekolmanı normotansif gurupta, grade 2 dekolman ise hipertansif grupta daha fazla izlendi (p<0.001; p<0.001). Grade 3 plasenta dekolmanı yönünden olgu grupları arasında anlamlı fark tespit edilmedi (p=0.64). İntrauterin gelişme geriliği ve fetal distress, hipertansif olgu grubunda daha fazla tespit edildi.(p<0.001; p<0.001). Gruplar arasında doğum ağırlığı, oligohidroamnios, erken doğum ve ölü doğum yönünden fark tespit edilmedi. Olgu grupları arasında doğum şekli yönünden anlamlı fark tespit edilmedi (p=0,26). Sonuç Plasenta dekolmanı ile komplike olmuş gebeliklerde, intrauterin gelişme geriliği ve fetal distres hipertansif gebelerde anlamlı olarak yüksek bulundu; ancak diğer perinatal ve neonatal parametreler yönünden hipertansif ve normotansif gebeler arasında anlamlı bir fark tespit edilmedi.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|