Tıbbi hata oranlarını, şiddet olaylarını ve iş kazalarını etkilemesi nedeniyle hemşirelerin ruh sağlığı durumları, yönetici hemşirelerin dikkatini gerektiren önemli konulardan biridir. Bu düşünceden yola çıkılarak yapılan araştırmada, hemşirelerin vardiyalı çalışmalarının ve çalışma ortamı algılarının ruh sağlığı durumları üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tanımlayıcı-kesitsel nitelikteki araştırma, bir eğitim araştırma hastanesinde çalışan 144 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Kişisel Bilgi Formu, Çalışma Ortamı Ölçeği (ÇOÖ) ve Genel Sağlık Anketi-28 (GSA-28)’den oluşan anket formu ile veriler toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı testler, ki-kare testi, Pearson korelasyon analizi ve ikili lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Hemşirelerin yarısından fazlasının ruh sağlığı açısından riskli grupta olduğu görülmüştür (%54,9). GSA-28 ile ÇOÖ arasında orta derecede negatif ilişki saptanmıştır (r=0,545; p<0,01). Dönüşümlü vardiyada çalışan hemşirelerin, iş doyumu alt boyutuna yönelik algıları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p<0,01). Son 12 aydaki nöbet sayısı 51-100 arasında olan hemşirelerin 4,5 kat daha fazla riskli grupta bulunduğu görülmüştür (p<0,05). Hemşirelerin kurum kalite yönetimi, personel korkuları ve mesleki ilişkiler alt boyutlarına yönelik aldıkları puanlar arttıkça normal grupta bulunma olasılıklarının yaklaşık 0,8 kat arttığı saptanmıştır (p<0,05). Araştırmanın bulguları, dönüşümlü vardiyada çalışan ve kurum kalite yönetimini, personel korkularını ve mesleki ilişkileri daha olumsuz algılayan hemşirelerde ruh sağlığı sorunlarının görülme sıklığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Hemşirelerde görülen ruh sağlığı sorunlarının azaltılmasında, kurumda belli aralıklarla değişen gece ve gündüz vardiya sistemlerinin tercih edilmesi ve psikolojik ve sosyal koşulların iyileştirilmesi etkili olabilir. Anahtar Kelimeler: çalışma ortamı algısı, hemşirelik, ruh sağlığı, vardiyalı çalışma
Because it affects medical error rates, violence events and work accidents, the mental health of nurses is one of the important issues that require the attention of administrative nurses. The study, based on this thought, aimed at determining the impact of nurses’ cardiological studies and work environment perceptions on mental health conditions. The investigation of the identifying-cutting quality was conducted with 144 nurses working in an educational research hospital. The personal information form, the work environment scale and the General Health Survey-28 (GSA-28) are collected by the survey form. In data analysis, identifiable tests, ki-quare tests, Pearson correlation analysis and binary logistics regression analysis have been used. More than half of nurses were found to be in a mental health-risk group (54.9%). A medium-degree negative relationship between GSA-28 and COS was determined (r=0,545; p<0,01). The perceptions of the nurses working in the transformed wardy to the low dimension of work satisfaction were statistically significantly high (p<0,01). In the last 12 months, the number of attacks between 51 and 100 nurses has been 4.5 times higher in the risk group (p<0,05). As nurses receive points towards the institutional quality management, staff fears and professional relationships, their chances of being in the normal group increased by about 0.8 times (p<0.05). The findings of the study show that nurses who work in the transformed and institutional quality management, personnel fears, and professional relationships are more likely to have mental health problems. In the reduction of mental health problems seen in nurses, the preference of night and day vary systems that change at certain intervals in the body and the improvement of psychological and social conditions can be effective. Keywords: work environment perception, nursing, mental health, work
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|