Bu çalışma; farklı senkronizasyon yöntemleri kullanılarak senkronize edilen ineklerin üreme performansı üzerine vitamin E uygulamasının etkisini araştırmak amacıyla yapıldı. Çalışmada hayvan materyali olarak 84 adet Holştayn ırkı inek kullanıldı. Çift doz prostaglandin F2α (11 gün arayla PGF2α), Ovsynch yöntemi ve Kontrollü intravaginal ilaç salımı (CIDR) yöntemi ile üç farklı şekilde senkronize edilen inekler her senkronizasyon grubu içerisinde kontrol ve vitamin E uygulanan grup olarak iki gruba ayrıldı. Tüm gruplardan 10 ml kan alınarak kontrol gruplarına 4 ml i.m. serum fizyolojik, uygulama gruplarına da 4 ml vitamin E (300 mg/ 2 ml) enjeksiyonu yapıldı. Alınan kan örneklerinde vitamin E ve MDA düzeyleri tespit edildi. Bütün gruplardaki hayvanlar tohumlamadan 60 gün sonra gebelik açısından muayene edildi. Gebelik oranları açısından her bir senkronizasyon grubu içerisindeki kontrol ve uygulama grupları ile senkronizasyon grupları arasında istatistikî olarak önemli bir farklılık tespit edilmedi. CIDR uygulanan ineklerde kontrol (p<0.01) ve uygulama (p<0.001) alt gruplarından alınan 1. ve 2. kan örneklerinin MDA değerleri arasında istatistiksel olarak önemli bir fark gözlendi. Sonuç olarak farklı senkronizasyon grupları ile senkronize edilen ineklere vitamin E uygulanması gebelik oranlarında hafif bir artış sağlamasına rağmen CIDR'ın neden olduğu lipid peroksidasyonu önemli derecede önlemektedir.
This study was conducted with the aim of exploring the effects of vitamin E application on the reproductive performance of synchronized cows using different synchronization methods. In the study, 84 Holstein breeds were used as animal material. The two-doses of prostaglandin F2α (11 days between PGF2α), Ovsynch method and Controled intravaginal medication release (CIDR) method, synchronized in three different ways, were divided into two groups in each synchronization group as the control and vitamin E group. Take 10 ml of blood from all groups and 4 ml to control groups. Serum physiological, 4 ml of vitamin E (300 mg/ 2 ml) injections were also given to the application groups. Vitamin E and MDA levels were identified in blood samples taken. The animals of all groups were tested for pregnancy 60 days after the seed. There is no statistically significant difference in pregnancy rates between the control and application groups within each synchronization group and the synchronization groups. A statistically significant difference was observed between the MDA values of 1 and 2 blood samples taken from the control (p<0.01) and application (p<0.001) subgroups in CIDR applied cows. As a result, the application of vitamin E to cows synchronized with different synchronization groups provides a slight increase in pregnancy rates, although it significantly prevents the lipid peroxidation caused by CIDR.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|