Vatandaşlık hukukuna hakim olan ilkelerden kabul edilen “herkesin sadece tek bir vatandaşlığı olmalıdır” ilkesi, kişinin birden fazla devletin vatandaşlığına aynı anda sahip olması demek olan “çifte vatandaşlık” veya “çok vatandaşlık” hallerinin gün geçtikçe birçok devlet tarafından tanınarak vatandaşlık kanunlarına girmesi ile birlikte neredeyse geçerliliğini kaybetmiştir. Buna rağmen, bazı ülkeler, çifte/çok vatandaşlık konusunda muhafazakâr davranmaktadırlar. Almanya gibi bazı devletler, kişinin başka bir devletin vatandaşlığını kazanabilmesi için yasal olarak (de jure) önceki vatandaşlığından çıkmasını öngörürken bazıları, öngördükleri bu yasal gerekliliği hafifletecek bir fiili (de facto) uygulama geliştirmiştir. Diğer taraftan, Türk vatandaşlık hukuku, Türk vatandaşlarının Türk vatandaşlığı yanında yabancı bir devlet vatandaşlığına sahip olabilmesini anlayışla karşılamaktadır. “Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi”, çifte/çok vatandaşlığı reddetmeyen bir düzenlemeye sahiptir. Amerika Birleşik Devletleri’nde çifte/çok vatandaşlığı engelleyen kanuni bir düzenleme yoktur. Devletlerin vatandaşlık kazanma şartlarını birbirinden farklı veya birbirine benzer şekilde düzenlemeleri ya da sonradan vatandaşlık kazanılmasına imkân tanımaları, kişinin aynı anda birden fazla devletin vatandaşı olması sonucunu doğurabilmektedir. Çifte/çok vatandaşlık durumları, birden çok devletin vatandaşlık ilişkisinden doğan hak ve yetkilerini aynı kişi üzerinde kullanmalarına imkân sağladığı için diplomatik himaye hakkının ileri sürülmesi, yetkili mahkeme ve uygulanacak hukukun tayini, askerlik yükümlülüğü ve nüfus kayıtlarının tutulması gibi konularda çıkabilecek olumlu vatandaşlık uyuşmazlıklarına hukuki zemin hazırlamaktadır.
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|