İnsanlık tarihi savaş, katliam, yağma talan gibi beşeri kaynaklı acılara deprem, su baskını, fırtına gibi tabiat kaynaklı korkulara ayrıca veba, kolera, taun gibi sıhhî ve biyolojik kapanmalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu açıdan bakıldığında Müslüman toplumların böylesi içe kapanmalarla karşı karşıya kalmaması düşünülemez bir gerçektir. Diğer dinlere nispetle insanlık tarihinin en son ve en genç dini olan İslam’a mensup Müslümanların günümüzden yaklaşık beş yüz sene önce yine insanlık tarihinin kadim medeniyetlerinin yeşerdiği ve yaşadığı Mısır-Suriye ve Hicaz ekseninde üretmiş olduğu tecrübelerin bir din alimi vasıtasıyla İbn Nüceym ve İbn Hacer’in kaleminden günümüze aktarılması dinî, medenî, sıhhî ve kültürel açıdan önemli bir tecrübe ve kaynak olarak değerlendirilebilir. İşte bu makale günümüz toplumunu içe kapayan yeni bir salgın türü olan “Korana virüs (Covid-19)”un toplum izleğinde ve belleğinde bırakmış olduğu tecrübelerin Memlükler dönemindeki izini sürmeyi amaçlamaktadır.
History of mankind has faced human-source suffering such as war, massacre, robbery; earthquake, water pressure, storms, and natural-source fears, as well as physical and biological closures such as Ebola, Cholera, Dan. In this regard, it is unthinkable that Muslim communities do not face such interference. Relatively to other religions, the transfer of Muslims to Islam, the last and youngest religion in human history, approximately five hundred years ago, again through a religious science of the experiences that the ancient civilizations of human history have grown and produced in the Egyptian-Suriah and Hicaz axis where they live, from the pen and from Ibn Nüceym and Ibn Hacer to the present day, can be regarded as an important experience and source in the religious, civilizational, sanitary and cultural aspects. This article aims to keep track of the experiences that the "Korana virus (Covid-19)", a new type of epidemic that encompasses today's society, has left in the community's observation and memory.
İnsanlık tarihi savaş, katliam, yağma talan gibi beşeri kaynaklı acılara; deprem, su baskını, fırtına gibi tabiat kaynaklı korkulara; ayrıca veba, kolera, taun gibi sıhhî ve biyolojik kapanmalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu açıdan bakıldığında Müslüman toplumların böylesi içe kapanmalarla karşı karşıya kalmaması düşünülemez bir gerçektir. Diğer dinlere nispetle insanlık tarihinin en son ve en genç dini olan İslam’a mensup Müslümanların günümüzden yaklaşık beş yüz sene önce yine insanlık tarihinin kadim medeniyetlerinin yeşerdiği ve yaşadığı Mısır-Suriye ve Hicaz ekseninde üretmiş olduğu tecrübelerin bir din alimi vasıtasıyla İbn Nüceym ve İbn Hacer’in kaleminden günümüze aktarılması dinî, medenî, sıhhî ve kültürel açıdan önemli bir tecrübe ve kaynak olarak değerlendirilebilir. İşte bu makale günümüz toplumunu içe kapayan yeni bir salgın türü olan “Korana virüs (Covid-19)”un toplum izleğinde ve belleğinde bırakmış olduğu tecrübelerin Memlükler dönemindeki izini sürmeyi amaçlamaktadır.
Field : İlahiyat
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|