İlk yazılı kaynağımız olan Köktürk harfli yazıtlarda geçen kelimelerin çoğu aslî biçimini korumakta, bir kısmı da bazı fonetik değişmelerle günümüz Türk lehçelerinde yaşamaktadır. Bu kelimelerin başında da fiiller gelmektedir. Söz konusu fiillerle ilgili gerek Türkiye’de gerekse Türkiye dışında pek çok çalışma yapılmıştır. Son yıllarda Türkiye’de fiillerle ilgili yapılan çalışmalarda fiil-tamlayıcı ilişkisi önemli yer tutmaktadır. Fiil tamlayıcısı, fiilin anlamını çeşitli yönlerden tamamlayan ögedir. Fiil ile tamlayıcı arasındaki ilişkiyi kuran da hâl ekleridir. Köktürk harfli yazıtlardan günümüz Türk lehçelerine kadar geçen sürede bazı tamlayıcıların hâl eklerinde bir takım farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar bazı fiillerin anlam değişmelerini de beraberinde getirmektedir. Fiillerde görülen anlam değişikliklerine göre de fiillerin aldıkları hâl ekli tamlayıcıları değişmektedir. Bundan dolayı lehçeler arasında fiil-tamlayıcı ilişkisi üzerine yapılan çalışmalarda ortak fiillerden bazıları aynı tamlayıcılara ihtiyaç duyarken bazıları da farklı hâl ekli tamlayıcılara ihtiyaç duymaktadır. Söz konusu farklılıklar Köktürk harfli yazıtlar ile Kazak Türkçesinde bulunan ortak fiillerde de göze çarpmaktadır. Bu çalışmada her iki lehçedeki ortak fiillerin, fiil-tamlayıcı ilişkisi bakımından gösterdiği benzerlikler ve farklılıklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada, öncelikle her iki lehçedeki hâl kavramı üzerinde durulmuş, daha sonra ise Irk Bitig, Köktürk ve Ötüken Uygur Kağanlığı Yazıtları ve Enisey Cazma Estelikteri adlı eserlerinden hareketle fişlenen fiillerin ses ve anlam bakımından Kazak Türkçesi ile ortaklığı bulunanlar tespit edilmiştir. Bu fiillerin her iki lehçede de alabildiği tamlayıcılar örnek cümlelerle sıralanmıştır.
Our first written source, the majority of the words in Köktürk literary writings retain their original form, and some live with some phonetic changes in today's Turkish languages. In the beginning of these words, the words come. There are a lot of things that have been done outside of Turkey. In recent years, in the work of the facts in Turkey, the real-complete relationship has taken an important place. The real completor is the object that complements the meaning of the real in various ways. The relationship between the real and the complimentary is also an add-on. From the Köktürk literary writings to the current Turkish language, some complimentaries have seen a number of differences in the state of addition. These differences also bring about the meaning of some facts. The changes that are made in the sight of the sight of the sight of the sight of the sight of the sight. Therefore, in the work on the real-complementary relationship between the leaves, some of the common facts need the same complements, while some need the same complements in different conditions. These differences are also visible in the Köktürk literary writings and in the common facts in Kazakh Turkish. In this study, we have been trying to identify the similarities and differences that the common facts in both leaves show in terms of the real-complete relationship. In the study, first focused on the concept of state in both leaves, then the people who have partnership with the Kazak Turkish in terms of the voice and meaning of the facts that are moved from the works of Irk Bitig, Köktürk and Ötüken Uyghur Kağanlığı Writings and Enisey Cazma Estelikteri. The words that they can read in both verses are listed with examples of words.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|