Mikrobiyoloji uygulamaları içinde önemli bir yere sahip olan rapid (hızlı) metotlar, klinik, gıda ve çevresel örneklerde bulunan patojen mikroorganizmalar ve onların metabolitlerinin erken tespiti, izolasyonu, identifikasyonu ve sayımı için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu metotlar, minyatürize biyokimyasal, immünolojik, genetik ve biyosensör tekniklerini kapsamaktadır. Bu metotlar ilk olarak 1960’ların ortalarında geliştirilmeye başlanmış ve günümüze kadar da ilerlemeleri devam etmiştir. Minyatürize biyokimyasal identifikasyon yöntemleri 1965 ile 1975 yılları arasında geliştirilmiştir. 1975 ile 1985 yılları arasında kalan süre immünolojik test metotlarının altın çağı olarak adlandırılmıştır. Genetik tanı yöntemleri ile polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) uygulamaları 1985 ile 1995 yılları arasında gelişim göstermiştir. 1995 yılından günümüze kadar ise biyosensör ve mikroarray test sistemleri, çeşitli örneklerde bulunan patojen organizmaların direk teşhisi amacıyla geliştirilmiştir. Bu derlemede anlatılan immünolojik testler, manüel ve otomatik ELISA (enzyme linked immunosorbant assay) testlerini, lateral migrasyon immünoassay, lateks aglütinasyon testlerini ve immünomanyetik separasyon yöntemlerini kapsamaktadır. Genetik tanı yöntemlerinden birisi olan PZR, patojen mikroorganizmaların doğru teşhisini güçlendirmek için son yıllarda daha da geliştirilmiştir. Hızlı testlerin spesifite ve sensitivitelerini belirlemek için yıllar içerisinde birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışma sonuçları göstermiştir ki; bu testler ucuz, hızlı ve yüksek spesifite ve sensitiviteye sahiptirler. Hızlı testlerin karşılaştırıldığı bu çalışma sonuçları ve teorik çalışma prensipleri bu makalede sunulmuştur.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|