Ortaçağ'ın her üç dünyası da (burada Avrupa, Bizans ve İslam dünyasını kastetmekteyiz) tıp alanında olduğu gibi Farmakoloji bilimi ve çalışmalarında da başta Eski Mısır, Mezopotamya Eski Anadolu, Eski Çin ve Eski Hindistan olmak üzere Eski Yunan ve Roma uygarlıklarındaki Farmakoloji kültür ve çalışmalarının mirasçısı olmuşlardır. Ancak Roma imparatorluğunun düşüşüyle birlikte Bizans nispeten bu mirası aslına uygun bir şekilde devam ettirmeye çaba harcamıştır. Batı Avrupa ise Roma Papalık Kurumunun dinsel sınırlandırmaları ve bu coğrafyadaki toplumların bilimsellikten ziyade geleneksel ve hatta ilkel öğreti ve alışkanlıklardan dolayı bir türlü eski durumunu yakalamamıştır. Bu sebeplerden dolayı daha sonra İslam dininin Orta Doğu'da yayılması ve Abbasiler döneminde İslam Rönesans'ının gerçekleşmesi ile birlikte Avrupa dünyası bütün bilim dallarında olduğu gibi Farmakoloji alanında da üçüncü sıraya düşmüştür. Batı Avrupa'nın anılan bilim dalı çalışmalarında toparlanması ise ancak başta Müslümanlar tarafından Endülüs ve Sicilya'da kurulan devletlerle ilişkileri ve Haçlı Seferleri esnasındaki doğudan batıya yapılan bilim ve teknolojik transferler neticesinde gerçekleşebilmiştir. Bu da zaman dilimi olarak ancak Ortaçağların sonlarında mümkün olmuştur.
Bu çalışmada Farmakoloji kültürü, bilimi ve çalışmalarının, birinci sıradaki İslam dünyası ve ikinci sırada bulunan Bizans dünyasından sonra üçüncü sırada yer alan Batı Avrupa dünyasındaki serüveni ele alınmaktadır. Çalışma ana konu ile birlikte bir değerlendirme ve bir sonuçla da tamamlanmaktadır.
Ortaçağ'ın her üç dünyası da (burada Avrupa, Bizans ve İslam dünyasını kastetmekteyiz) tıp alanında olduğu gibi Farmakoloji bilimi ve çalışmalarında da başta Eski Mısır, Mezopotamya Eski Anadolu, Eski Çin ve Eski Hindistan olmak üzere Eski Yunan ve Roma uygarlıklarındaki Farmakoloji kültür ve çalışmalarının mirasçısı olmuşlardır. Ancak Roma imparatorluğunun düşüşüyle birlikte Bizans nispeten bu mirası aslına uygun bir şekilde devam ettirmeye çaba harcamıştır. Batı Avrupa ise Roma Papalık Kurumunun dinsel sınırlandırmaları ve bu coğrafyadaki toplumların bilimsellikten ziyade geleneksel ve hatta ilkel öğreti ve alışkanlıklardan dolayı bir türlü eski durumunu yakalamamıştır. Bu sebeplerden dolayı daha sonra İslam dininin Orta Doğu'da yayılması ve Abbasiler döneminde İslam Rönesans'ının gerçekleşmesi ile birlikte Avrupa dünyası bütün bilim dallarında olduğu gibi Farmakoloji alanında da üçüncü sıraya düşmüştür. Batı Avrupa'nın anılan bilim dalı çalışmalarında toparlanması ise ancak başta Müslümanlar tarafından Endülüs ve Sicilya'da kurulan devletlerle ilişkileri ve Haçlı Seferleri esnasındaki doğudan batıya yapılan bilim ve teknolojik transferler neticesinde gerçekleşebilmiştir. Bu da zaman dilimi olarak ancak Ortaçağların sonlarında mümkün olmuştur.
Bu çalışmada Farmakoloji kültürü, bilimi ve çalışmalarının, birinci sıradaki İslam dünyası ve ikinci sırada bulunan Bizans dünyasından sonra üçüncü sırada yer alan Batı Avrupa dünyasındaki serüveni ele alınmaktadır. Çalışma ana konu ile birlikte bir değerlendirme ve bir sonuçla da tamamlanmaktadır.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|