Türkçenin iki ayrı kolu olan Türkiye Türkçesi ile Kırgız Türkçesi arasında fonolojik, morfolojik, sentaktik ve semantik yönünden bazı farklılıkların olması doğaldır. Ancak bu farklılıklar iki lehçe/dil arasında aktarma faaliyetlerini zorlaştırmış ve yanlış anlamalara neden olmuştur. Bu yanlış anlamaların sonucunda da “yalancı eşdeğerlik” sorunu ortaya çıkmıştır.
Çeviri veya aktarmalarda sık karşılaşılan sorunlardan biri olan yalancı eşdeğerlik, kaynak dil ve lehçe ile hedef dil ve lehçe arasındaki aynı kökenden gelen sözcük ve yapıların sesçe tam ya da kısmen benzeşmesi, ancak kavram alanlarının kısmen örtüşmesi veya hiç örtüşmemesi durumudur. Yalancı eşdeğerliğin esasını “aynı kökenden gelme” oluşturur. Bu sebeple çalışmada, Kırgız Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki kökteş yalancı eşdeğer sözcükler ele alınmış ve eş sesli yalancı eşdeğer sözcüklere yer verilmemiştir. Elde edilen sonuçlar, sözcük türlerine göre isim ve fiil, anlamca örtüşme durumuna göre yarı ve tam yalancı eşdeğer, ses değeri bakımından ise sesçe farklı ve aynı olanlar gibi alt başlıklarla incelenmiştir. Bu çalışmada her iki lehçenin/dilin yazı dilleri esas alınmaya çalışılmış ve sözcüklerin ağızlardaki kullanımı dikkate alınmamıştır. Ancak lehçelerin ağızlar dikkate alınarak sözvarlığı açısından karşılaştırılması ayrı bir araştırma konusu olmalıdır.
Amacımız, lehçeler arası aktarmalarda sık karşılaşılan sorunlardan biri olan yalancı eşdeğerliğin doğru anlaşılmasını sağlamak ve yalancı eşdeğerlikten kaynaklanan sorunların giderilmesine katkıda bulunmaktır.
Türkçenin iki ayrı kolu olan Türkiye Türkçesi ile Kırgız Türkçesi arasında fonolojik, morfolojik, sentaktik ve semantik yönünden bazı farklılıkların olması doğaldır. Ancak bu farklılıklar iki lehçe/dil arasında aktarma faaliyetlerini zorlaştırmış ve yanlış anlamalara neden olmuştur. Bu yanlış anlamaların sonucunda da “yalancı eşdeğerlik” sorunu ortaya çıkmıştır.
Çeviri veya aktarmalarda sık karşılaşılan sorunlardan biri olan yalancı eşdeğerlik, kaynak dil ve lehçe ile hedef dil ve lehçe arasındaki aynı kökenden gelen sözcük ve yapıların sesçe tam ya da kısmen benzeşmesi, ancak kavram alanlarının kısmen örtüşmesi veya hiç örtüşmemesi durumudur. Yalancı eşdeğerliğin esasını “aynı kökenden gelme” oluşturur. Bu sebeple çalışmada, Kırgız Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki kökteş yalancı eşdeğer sözcükler ele alınmış ve eş sesli yalancı eşdeğer sözcüklere yer verilmemiştir. Elde edilen sonuçlar, sözcük türlerine göre isim ve fiil, anlamca örtüşme durumuna göre yarı ve tam yalancı eşdeğer, ses değeri bakımından ise sesçe farklı ve aynı olanlar gibi alt başlıklarla incelenmiştir. Bu çalışmada her iki lehçenin/dilin yazı dilleri esas alınmaya çalışılmış ve sözcüklerin ağızlardaki kullanımı dikkate alınmamıştır. Ancak lehçelerin ağızlar dikkate alınarak sözvarlığı açısından karşılaştırılması ayrı bir araştırma konusu olmalıdır.
Amacımız, lehçeler arası aktarmalarda sık karşılaşılan sorunlardan biri olan yalancı eşdeğerliğin doğru anlaşılmasını sağlamak ve yalancı eşdeğerlikten kaynaklanan sorunların giderilmesine katkıda bulunmaktır.
It is natural that there are some differences in the phonological, morphological, synthetic and semantic aspects between Turkish Turkish and Kyrgyz Turkish, which are two separate arms of Turkish. But these differences have made translation activities between the two languages difficult and have caused misunderstandings. As a result of these misunderstandings, the problem of "false equality" has also arisen.
One of the common problems in translation or translation is the case of false equivalence, that the words and structures of the same origin between the source language and the reference language and the target language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language and the reference language. The foundation of false equality is "not coming from the same root". For this reason, the study discussed the rootly false equivalent words between the Kyrgyz Turkish and the Turkish Turkish and the same-speaking false equivalent words were not included. The results obtained were studied by subtitles such as the name and the real, the semi and the full false equivalent according to the condition of meaningful interconnection, and the sound value in terms of voice different and the same. In this study, the two languages were tried to be based on the writing languages and the use of words in the mouth was not taken into account. However, the comparison of the mouths in terms of vocabulary should be a separate subject of research.
Our goal is to ensure the correct understanding of false equality, which is one of the problems that are common in translation, and to contribute to the resolution of the problems arising from false equality.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|