Bu çalışmada Mancur Olson tarafından geliştirilen çerçeveden hareketle uluslararası düzeyde çevreyi korumaya yönelik düzenlemelerde yaşanan kolektif faaliyet problemleri Montreal Protokolü sürecinden çıkarılan dersler üzerinden yeniden gözden geçirilmektedir. Bu perspektiften bakıldığında yasal düzenlemeleri tanımaktan kaçınan ülkeleri cezalandırma kapasitesine sahip “ayrıcalıklı aktörlerin” varlığının uluslararası anlaşmaların etkinliği üzerinde belirleyici bir rol oynadığı görülmektedir. Ozon tabakasını korumaya yönelik düzenlemeler ABD’de diğer dünya ülkelerinden daha önceleri gündeme gelmiş ve kimya endüstrisi alternatif teknolojiler geliştirmiştir. Ozon tabakasındaki deliğin yol açtığı cilt kanseri gibi hastalıklarla mücadelenin yüksek maliyetleri de göz önüne alındığında ABD’nin ekonomik çıkarları Montreal Protokolünün getirdiği düzenlemelerle denk düşmüştür. İmtiyazlı aktör konumundaki ABD’nin hegemonik gücü Montreal Protokolünü hatırı sayılır bir yaptırım gücüne sahip kılarken, aynı ülke küresel ısınmaya yönelik düzenlemelerden ekonomik kaygılarla geri durmuş ve Kyoto Protokolü’nün yaptırım gücünün dolayısıyla da etki alanının sınırlı kalmasına neden olmuştur.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|