Tarihin nesnelliğinin sorgulanmaya başlamasıyla birlikte tarihî roman yazımında da değişiklikler gözlemlenir. Tarihî roman yazımında; tarihin zaman, olay, kişi, anlatım tekniği, mekân gibi bağlamlarda ele alınış şekli değişir ve tarihî roman farklı bir ivme kazanır. Yeni Tarihselciler, tarihin kurgusal boyutu üzerine odaklanırlar. Tarihî metinlerin kurgudan ibaret olduğunu düşünürler. Bu sebeple tarih ve edebiyat arasında bir fark olmadığını savunurlar. Metnin anlamını, metnin bağlamına, üretildiği toplumun kültürüne göre değerlendirirler. Postmodern tarihî romanlarda da tarihe karşı benzer yaklaşımlar sergilenir. Postmodern tarihî romanlar, Yeni Tarihselcilik akımının edebî sahadaki izdüşümüdür. Bu tarz romanlarda da nesnel bir bilginin varlığı kabul edilmez. Yeni Tarihselcilik kuramının ilkeleri arasında bulunan metinlerarasılık kavramı postmodern tarihî romanlarda sıkça kullanılan anlatım stratejileri arasında yer alır. Üstkurmaca tekniği ile metnin dolayısıyla da eserlerde konu edilen tarihî olay, durum ve kişilerin gerçekliği sorunsallaştırılır. Yeni Tarihselciler, tek bir tarihî gerçeklik yerine birçok tarihî gerçeklik olduğunu ileri sürer. Tarihî gerçekliğe çoğulcu bir perspektiften yaklaşırlar. Benzer tutum postmodern tarihî romanlarda da gözlemlenir. Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı (1998) romanında Yeni Tarihselcilik anlayışıyla örtüşen bir takım unsurlarla karşılaşılır. Pamuk, ele aldığı döneme dair vâkıf olunamayacak ayrıntıları, tarihî şahıs ve olayların gerçekliğinden yararlanıp zihninde tamamlayarak kurmaca bir düzlemde okura yansıtır. Bu çalışma, Yeni Tarihselcilik ilkelerinin Benim Adım Kırmızı romanındaki yansımalarını ortaya koymayı amaçlar.
Tarihin nesnelliğinin sorgulanmaya başlamasıyla birlikte tarihî roman yazımında da değişiklikler gözlemlenir. Tarihî roman yazımında; tarihin zaman, olay, kişi, anlatım tekniği, mekân gibi bağlamlarda ele alınış şekli değişir ve tarihî roman farklı bir ivme kazanır. Yeni Tarihselciler, tarihin kurgusal boyutu üzerine odaklanırlar. Tarihî metinlerin kurgudan ibaret olduğunu düşünürler. Bu sebeple tarih ve edebiyat arasında bir fark olmadığını savunurlar. Metnin anlamını, metnin bağlamına, üretildiği toplumun kültürüne göre değerlendirirler. Postmodern tarihî romanlarda da tarihe karşı benzer yaklaşımlar sergilenir. Postmodern tarihî romanlar, Yeni Tarihselcilik akımının edebî sahadaki izdüşümüdür. Bu tarz romanlarda da nesnel bir bilginin varlığı kabul edilmez. Yeni Tarihselcilik kuramının ilkeleri arasında bulunan metinlerarasılık kavramı postmodern tarihî romanlarda sıkça kullanılan anlatım stratejileri arasında yer alır. Üstkurmaca tekniği ile metnin dolayısıyla da eserlerde konu edilen tarihî olay, durum ve kişilerin gerçekliği sorunsallaştırılır. Yeni Tarihselciler, tek bir tarihî gerçeklik yerine birçok tarihî gerçeklik olduğunu ileri sürer. Tarihî gerçekliğe çoğulcu bir perspektiften yaklaşırlar. Benzer tutum postmodern tarihî romanlarda da gözlemlenir. Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı (1998) romanında Yeni Tarihselcilik anlayışıyla örtüşen bir takım unsurlarla karşılaşılır. Pamuk, ele aldığı döneme dair vâkıf olunamayacak ayrıntıları, tarihî şahıs ve olayların gerçekliğinden yararlanıp zihninde tamamlayarak kurmaca bir düzlemde okura yansıtır. Bu çalışma, Yeni Tarihselcilik ilkelerinin Benim Adım Kırmızı romanındaki yansımalarını ortaya koymayı amaçlar.
As the objectivity of history begins to be questioned, changes are also observed in the writing of historical novels. In the writing of historical novels; in the context of history, such as time, event, person, narrative technique, space, the way of addressing changes, and the historical novel gains a different momentum. New historians focus on the fictional size of history. They believe that historical texts are fictional. There is no difference between history and literature. They evaluate the meaning of the text, the context of the text, according to the culture of the society in which it is produced. Postmodern historical novels also show similar approaches to history. Postmodern historical novels are the expression in the literary field of the New History Stream. In this kind of novel, the existence of objective knowledge is not accepted. The concept of intertext, which is among the principles of the New Historical Theory, is among the narrative strategies that are often used in postmodern historical novels. The surprising technique and the text, as well as the historical events, the situation and the reality of the persons discussed in the works, are challenged. New Historians argue that there are many historical realities instead of one historical reality. They approach historical reality from a multi-perspective perspective. Similar attitude is observed in postmodern historical novels. Orhan Pamuk's novel My Step Red (1998) encounters a series of elements that coincide with the concept of New History. Cotton reflects the details of the period that he dealt with, the historical person and the reality of the events, and completes in his mind, in a concrete plain to the reader. This study aims to reveal the reflections of the principles of New History in My Step Red novel.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|