Dinî bilgi, kesin olup olmama açısından kat’î bilgi ve zannî bilgi şeklinde ikiye ayrılır. Kat’î bilgi, kendisinde şüphe olmayan, dinî bir konuda kesin kanaat hâsıl eden bilgidir. Bu tür bilginin kaynağı sadık/mütevâtir haberdir. İnanç esasları, ibadetler, helal ve haramlarla ilgili pek çok dini ahkâm/bilgi kat’î bir şekilde sabittir. Ancak dinî bilginin önemli bir kısmı zannîdir. Zannî olmasının sebebi bize âhâd haber denilen bir yolla gelmiş olmasıdır. Âhâd haberin sübûtu, yani Hz. Peygamber’e nisbeti zannî olduğu için, içerdiği bilgi de zannîdir. Zannî bilgi, kesinlik ifade etmeyen bilgi demektir. Bununla beraber dini konularda, özellikle ameli meselelerde şartlarını haiz zannî bilgiyle amel edilebileceği hususunda bilginlerin ittifakı vardır. Günümüzde meselenin ilmi boyutundan habersiz bazı kesimlerin, dinde zannla ameli edilir mi? gibi anlamsız bir polemiğe giriştikleri görülmektedir. Meselenin aslının ortaya konması amacıyla bu çalışmada, İslam anlama geleneğinde zannî bilgiyle ne kast edildiği, amelî meselelerde zannî bilgiyle amel etmeyi gerektiren ilmî ve aklî gerekçelerin neler olduğu, zannî bilginin terki durumunda bunun dinî alanda ne tür sonuçlara yol açacağı hususları açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|