Bu makalede, aydın ve bu kavrama eş anlamlı olarak kullanılan, entelijansiya, entelektüel ve münevver kavramlarını ve toplumsal bir fenomen olarak aydını, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında sağ, muhafazakâr, milliyetçi ve İslamcı aydınların önde gelenlerinden olan Nurettin Topçu ve Necip Fazıl Kısakürek’in aydın düşüncelerini, aydın eleştirilerini, aydına bakışlarındaki ortak noktaları, Türk aydını ve modern Batı entelektüeli üzerinden incelenmiştir. Nurettin Topçu ve Necip Fazıl Kısakürek aydın eleştirilerini Babıali, sözde aydın-münevver, aydın halk yabancılaşması, aydının Batı taklitçiliği, aydının millet değerlerinden uzaklaşması üzerinden yaparken, Türk aydını ve modern Batı entelektüeli bağlamında birbirine zıt konumlanan kendi ideal aydın kavramsallaştırmalarını da şöyle yapmışlardır: Topçu, ideal aydın kavramsallaştırması olarak Millet Mistiği, büyük mustaripler, büyük ölüler ve millet şehitleri olarak isimlendirirken Kısakürek ise Yüce’ler, aksiyoncu güzideler, idrak soyluları dimağ işçileri olarak isimlendirdiği aydınları millete rol model olarak gösterir. Topçu ve Kısakürek, bir rol model olarak kendi ideal aydın tasavvurlarını iyilik ve fedakarlıkla donatarak eserlerinde ve söylemlerinde ifade etmişlerdir. Bu iki düşünür, aydını her türlü olumsuzluktan ve çıkar ilişkisinden uzak tasavvur ettikleri için ideal aydın tipine yönelik düşüncelerini kendi kavramsallaştırmalarıyla (Millet Mistiği-Yüce) yeniden isimlendirmişlerdir. Topçu’nun Millet Mistik’lerini, her türlü sosyoekonomik konum ve çıkardan, iktidar ve iktidarla ilişkiden, dünya menfaatlerinden uzak, Kısakürek’in ise Yüce’leri tam devletin merkezinde, bürokraside hatta parlamentoda iktidar olarak konumlandırmış olmaları Türk aydını ve modern Batı entelektüeli üzerinden incelenmiştir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|