GVK’da menkul kıymetlerden elde edilen gelirler, menkul sermaye iradı ve değer artış kazancı (menkul kıymet alım satım kazancı) olmak üzere iki farklı gelir unsuru adı altında yer almaktadır. Gerçek kişilerce menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerin menkul sermaye iradı veya değer artış kazancı olması durumuna göre vergileme rejimi farklılık arz etmektedir. Bu gelirlerin gelir vergisi mükellefince ticari kazanç kapsamında veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından kurum kazancı kapsamında elde edilmesi halinde vergileme ticari kazanç esasına göre yapılmaktadır. Gerçek kişilerce menkul kıymetlerden elde edilen gelirler, kaynakta tevkifat ve yıllık beyanname ile beyan usulü olmak üzere iki farklı yöntemle vergilendirilmektedir. Menkul kıymet geliri elde eden kişi sayısının fazla olması nedeniyle çok sayıdaki mükellefi beyanname verme yükümlülüğünden kurtarmak amacıyla vergi idaresi öncelikle bu gelirlerin vergilendirilmesinde GVK’nın geçici 67’nci maddesinde yapılan düzenleme ile kaynakta tevkifat yöntemini benimsemiştir. GVK’da 01.01.2006 tarihinden itibaren menkul kıymetlere bağlı olarak elde edilen menkul sermaye iratları ve değer artış kazançlarının vergileme rejimi tevkifat usulü olarak belirlenmiş olup, menkul kıymetlere bağlı olarak elde edilen gelirlerin beyan esasında vergilendirilmesi, bu menkul kıymetlerin ihraç tarihine, iktisap tarihine ve üzerinden tevkifat yapılıp yapılmamasına göre farklı esaslara bağlanmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|