Bu araştırmanın amacı; evdekal çağrısı ile uzaktan eğitim gören üniversite öğrencilerinin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyleri ile aile uyumları arasındaki ilişkiyi farklı değişkenler açısından incelemektir. Bu çalışma ilişkisel tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Örneklem grubunu 2019-2020 bahar döneminde uzaktan eğitim alan 276 öğrenci oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak, Carleton, Norton ve Asmundson (2007) tarafından geliştirilen, Sarıçam ve ark. (2014) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği (BTÖ-12) ve Kavikondala ve arkadaşları (2015) tarafından geliştirilmiş, Duman Kula, Ekşi ve Demirci (2018) tarafından Türkçe uyarlama çalışması yapılmış olan Aile Uyum Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin normal dağılımı nedeniyle parametrik testler uygulanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyleri ile aile uyumları arasındaki ilişkiyi belirlemek için Pearson Korelasyon analizi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi .05 olarak belirlenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğrencilerin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyleri ve aile uyum düzeylerinin cinsiyete göre puan ortalamaları arasında erkek öğrenciler lehine anlamlı fark olduğu görülmüştür. Öğrencilerin evde kaldıkları kişi sayısına göre, belirsizliğe tahammülsüzlük ölçeğinin bütünü ile engelleyici kaygı alt boyutu puan ortalamaları arasında 2 ve daha az kişiyle kaldıklarını ifade eden öğrencilerin lehine anlamlı fark olduğu görülmüştür. Aile uyum ölçeğinin evde kalınan kişi sayısına göre puan ortalamaları arasında anlamlı fark görülmemiştir. Öğrencilerin spor yapmanın salgının oluşturduğu olumsuz etkiyi azaltıp azaltmama durumuna göre, belirsizliğe tahammülsüzlük ölçeğinin bütünü ve alt boyutları puan ortalamaları arasında salgından oldukça fazla etkilendiğini ifade eden öğrencilerin lehine anlamlı fark olduğu görülmüştür. Öğrencilerin aile uyum düzeylerinde ise spor yapmanın salgının oluşturduğu olumsuz etkiyi azalttığını düşünen öğrencilerin lehine anlamlı fark olduğu görülmüştür. Öğrencilerin günlük internet kullanım süresine göre, belirsizliğe tahammülsüzlük ölçeğinin bütünü ve alt boyutları puan ortalamaları arasında 9 saat ve daha fazla süre internet kullanan öğrencilerin lehine anlamlı fark olduğu görülmüştür. Öğrencilerin aile uyum düzeylerinde ise 2 saat ve daha az süre internet kullanan öğrencilerin lehine anlamlı fark olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, öğrencilerin belirsizliğe tahammülsüz ölçeği ve alt boyutları puan ortalamaları ile aile uyum ölçeği puan ortalaması arasında ilişki olmadığı görülmüştür.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|