Özet:

İletişimin, daha çok sosyoloji, psikoloji ve hatta felsefe disiplinleriyle harmanlandığını bilenler, tipografi gibi yazı ile ilgilenen bir disiplinle ortak noktasını merak etmiş olabilir. Yanıt çok basittir aslında: İnsan. Her iki disiplinin ortak noktasındaki gerçektir insan. Yazıyı kullanabilen, anlayabilen ve öğretebilen tek canlı insan, yazıyı yani tipografiyi iletişim aracı olarak kullanabilmektedir. Konuya buradan bakıldığında tipografi ve iletişimin bir bütünün ayrılmaz parçalarını oluşturduğunu görebiliriz. Ancak bizim burada ele aldığımız, yazının biçim ile anlam arasındaki doğrudan bağlantısı değildir. Başka bir deyişle yazının sözdizimi (sentax), doğru anlamlar oluşturacak şekliyle başlatılan iletişim bu makalenin doğrudan konusunu oluşturmamaktadır. Daha çok tipografik tasarımla, biçim-anlam arasındaki dolaylı bağlantısını konu almaktadır. Çünkü bu bağlantı ile tipografi, önce “Yeni Tipografi”, sonra “Kinetik Tipgrafi” gibi önemli gelişmeleri getirecektir. Elbette ki bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi için iletişimin ne olduğu konusunda gerekli bilgilerin verilmesi zorunlu olmuştur. İletişim ve Tipografik Mesaj, kinetik tipografi, tipografik iletişimin günlük yaşantımızdaki yaşamsal önemine vurgu yaparken, farkında bile olmadığımız kullanım şeklini örneklendirmiştir. İletişimin daha çok görsel objelere dayandığı, görsel objelerin arasında yer alan yazının ise tipografinin en temel malzemesi olduğu anlatılmıştır. Görsel iletişimin yaşantımızın fark etmediğimiz can simidi bulguları, makalenin ana konuları arasındadır.

Anahtar Kelimeler: