Amaç: Bu çalışmanın amacı N- butil siyanoakrilat embolizasyon (CAE) ile tedavi ettiğimiz ileri dereceli safen ven yetmezliklerindeki sonuçlarımızı sunmaktır. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde ileri dereceli safen ven yetmezliği nedeniyle CAE ile tedavi ettiğimiz 205 hasta çalışmaya dâhil edildi. Tüm hastalar CEAP (Clinical severity, Etiology, Anatomy, Pathophysiology) sınıflandırmasına göre ameliyat öncesi değerlendirildi. Postoperatif dönemde hastaların 1, 3 ve 6. aylarda kontrolleri yapılarak, klinik ve yaşam kalitesi değerlendirildi. Operasyon sonrası ve 6. aydaki yapılan Renkli Doppler Ultrasonografi (RDUS) sonuçları karşılaştırıldı. İşlemin uygulandığı damarın total oklüzyonu operasyonun başarısı olarak tanımlandı. Bulgular: Operasyon sonrası yapılan Doppler Ultrasonografi incelemelerinde hastaların tamamında safen vende total oklüzyon saptanırken (%100) 6. ayda yapılan Doppler Ultrasonografi incelemelerinde ise 1 hastada kısmı rekanalizasyon ve minimal reflü (%0,5) tespit edildi. 28 hastada (%13) istenmeyen olay – komplikasyon gelişti. Hastalar; ağrı, yanma, yorgunluk hissi, kaşıntı gibi semptomlarda 6. ayda % 90 – 96 iyileşme olduğunu ifade ederken sadece 2 hasta (%1) kötüleşme olduğunu belirtti. Sonuç: Siyanoakrilat Embolizasyon; yüksek oklüzyon ve başarı oranları, oldukça az komplikasyon ve yüksek hasta konforu sağlaması nedeniyle safen ven yetmezliklerinin tedavisinde güvenle kullanılabileceği kanaatindeyiz.
Purpose: The purpose of this study is to provide our results in advanced safen venous deficiencies that we treat with N-butyl cyanocrylate embolization (CAE). In our clinic, 205 patients we treated with CAE were included in the study due to advanced saphen venous insufficiency. All patients were pre-operative assessments according to the CEAP (Clinical severity, Etiology, Anatomy, Pathophysiology) classification. In the postoperative period, patients were checked in the 1, 3 and 6 months, clinical and quality of life was assessed. Colour Doppler Ultrasound (RDUS) results performed after the operation and in the 6th month were compared. The total oclusion of the vein in which the procedure was applied was defined as the success of the operation. Results: Doppler Ultrasound studies performed after surgery in all patients were identified with safen vende total oculusion (%100) and Doppler Ultrasound studies performed in the 6th month in 1 patients were identified with a portion of rekanalization and minimal reflux (%0,5). In 28 patients (13%) an unwanted event - complication developed. Patients
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|