Batı’daki Hıristiyan kralların İran’a olan ilgisi, Timur’un I. Bayezid’i yendiği Ankara savaşından sonra başladı. 1404’te Kastilya ve León kralı III. Enrique’yi temsilen Ruy Gonzalez Clavijo’nun başkanlığındaki heyetin İran’a varması, Batı-İran İlişkileri açısından ilk olarak kabul edilebilir. 1453’te Bizans’ın düşüşüyle birlikte Osmanlılar, Batı aleyhine Doğu ve Akdeniz’deki ticari ilişkileri tehdit ederek ilerleyişlerini sürdürdüler. Memlûklerin yerini alan Osmanlıların Kızıldeniz’e akan baharat ticaretini Portekizlilere karşı koruyup Basra körfezi ve Hint Okyanusu’nda verdiği mücadeleler, güney siyasetini ifade etmekteydi. Öte yandan Akdeniz’de İspanya’ya, karadaise Viyana’ya kadar uzanarak Habsburglarla çatışması neticesinde, 16. yüzyılda Batı’nın farklı cephelerinde Osmanlılara karşı ittifak arayışları ortaya çıktı. Öyle ki Safevî Devleti’nin kuruluşundan sonra Hıristiyan devletlerin hamisi olan İspanyol Habsburgları ve Portekiz Krallığı, aynı düşman tarafından tehdit edildikleri bilinciyle İran’daki Türk devletiyle yakınlaşma çabası içine girdiler. Portekiz ve İspanya krallıklarının İspanya çatısı altında birleştiği dönemde (1580-1640), Safevî Devleti ve Portekiz-İspanyol Krallığı arasındaki ilişkiler, Portekiz’in Basra körfezindeki kalıcı konumu sebebiyle ve Osmanlı ilerleyişini frenleme ihtiyacından dolayı arttı. Bu bağlamda incelediğimiz Safevî Sefiri Hüseyin Ali Bey’in Avrupa temasları, Şah Abbas idaresindeki Safevî Devleti’nin en parlak çağını yaşadığı bir dönemde Osmanlı Devleti’ne karşı girişilen en kapsamlı ittifak arayışlarını neden ve sonuç ilişkisi içinde gösterme denemesidir
The interest of the Christian kings in the West in Iran began after the Ankara war in which the East defeated Bayezid I. In 1404 the King of Castilla and León III. The arrival of the delegation in the presidency of Ruy Gonzalez Clavijo, representing Enrique, to Iran, can be accepted first in terms of Western-Iran relations. In 1453, with the fall of the Byzantine, the Ottomans continued their progress by threatening the trade relations in the East and the Mediterranean against the West. The Ottoman struggles to protect the spices trade in the Red Sea against the Portuguese and in the Basra Gulf and the Indian Ocean expressed their southern politics. On the other hand, as a result of the conflict with the Habsburgs, extending to Spain in the Mediterranean, to the northern Vienna, 16. In the century, alliance seekings against the Ottomans appeared on the various fronts of the West. The Spanish Habsburgs and the Kingdom of Portugal, who were the ancestors of the Christian states after the establishment of the Safevi State, entered into an effort to approach the Turkish state in Iran with the consciousness of the same enemy threatened. During the time when the kingdoms of Portugal and Spain united under the Spanish roof (1580-1640), the relations between the Safevic State and the Portuguese-Spanish Kingdom increased due to the permanent position of Portugal in the Basra Gulf and the need to stop the Ottoman progress. In this context we study the Safevî Sefiri Hussein Ali's European contacts are the attempt to show why and in the result relationship in a period in which the Safevî State in the administration of Shah Abbas lived in the bright age of the Ottoman State.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|