Amaç: Bu çalışmanın amacı, mide kanserinde ekstrakapsüler invazyonun prognostik önemi ve klinikopatolojik verilerle ilişkisini araştırmaktır . Hastalar ve Yöntem: 2013-2020 yılları arasında total ve subtotal gastrektomi yapılan toplam 190 primer mide kanseri hastası çalışmaya dahil edildi. Hastaların 133’ü (%70)’ü erkek, 57’si (%30) kadındı. Metastatik lenf nodu kapsülünün dışına tümör hücrelerinin invazyonunun saptanması ekstrakapsüler invazyon olarak tanımlandı ve bunun yanısıra histolojik tip, lenf nodu pozitifliği, lenfovasküler ve perinöral invazyon, invazyon derinliği ve metastatik lenf nodu sayıları d eğerlendirildi. Bulgular: 136 (%71.4) hastada lenf nodu metastazı saptandı. Bunların 87'sinde (%64) ekstrakapsüler invazyon izlendi. Ekstrakapsüler invazyonlu olguların 36'sı (%65,5) diferansiye, 51'i (%63) andiferansiye idi ve sırasıyla 68 (%68) ve 80 (%68,4) olguda perinöral - lenfovasküler invazyon görüldü. Perinöral invazyon (p=0.01), lenfovasküler invazyon (p=0.008), invazyon derinliği (p=0.001) ve metastatik lenf nodu sayısı (p=0.001) ile ekstrakapsüler invazyon arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki gözlendi. Ekstrakapsüler invazyon cinsiyet, histolojik tip ve rezeksiyon tipi ile ilişkili değildi. Çok değişkenli analizde mide kardia yerleşimli tümörlerde ekstrakapsüler invazyon olma riski 5,501 kat, perinöral invazyon olanlarda ise ekstrakapsüler invazyon olma riski 1 1,44 kat daha fazla olduğu gözlenmiştir . Sonuç: Ekstrakapsüler invazyon görülen vakalar kötü prognostik parametrelerle ilişkilidir. Mide kanserlerinin gelecekteki evreleme sistemine ekstrakapsüler invazyon durumu dahil edilmeli ve patoloji raporları ekstrakapsüler invazyon durumu hakkında bilgi içermel idir.
Purpose: The purpose of this study is to investigate the prognostic importance of extracapsular invasion in stomach cancer and the relationship with clinic pathological data. Patients and Method: A total of 190 primary stomach cancer patients with total and subtotal gastrectomy between 2013 and 2020 were included in the study. 133 of the patients (70%) were male and 57 (30%) female. Detection of the invasion of tumor cells outside the metastatic lymphatic nod capsule was defined as extracapsular invasion and, in addition, histological type, lymphatic nod positive, lymphovascular and perinoral invasion, invasion depth and metastatic lymphatic nod numbers were evaluated. Results: 136 (71.4) patients had lymphatic nod metastases. In 87 of them (64%) extracapsular invasion was followed. 36 of the extracapsular invasive incidents (65,5%) were differentiated, 51 (63) and 68 (68) and 80 (68,4) respectively perinoral - lymphovascular invasions. A statistically meaningful relationship was observed between perinoral invasion (p=0.01), lymphovascular invasion (p=0.008), the depth of invasion (p=0.001) and the number of metastatic lymph nodes (p=0.001) and extracapsular invasion. Extrakapsular invasion was not associated with gender, histological type and type of resection. In multi-variable analysis, the risk of extracapsular invasion in infected tumors of the stomach cardiac was 5,501 times higher, while in perinoral invasion, the risk of extracapsular invasion was 1,44 times higher. The result: cases of extracapsular invasion are associated with poor prognostic parameters. The state of extracapsular invasion of stomach cancers should be included in the future evolution system and the pathological reports should include information about the state of extracapsular invasion.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|