Bu çalışma, 16 Nisan 2017 referandumu ile kabul edilen Anayasa değişikliği ile yürürlük kazanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yasama-yürütme ilişkisini ve bu ilişkinin Türkiye demokrasisine etkisini incelemektedir. Yürütme gücünün kapsamına odaklanan tartışmalar, yeni hükümet sisteminin siyasi istikrarı sağlayacağını savunanlar ile tek adam rejimine yol açacağını savunanlar arasında kutuplaşmış bulunmaktadır. Her ne kadar bu tartışmalar mevcut sistemin demokrasiye olumlu ve olumsuz etkilerine işaret etse de demokrasiyi şekillendiren siyasi partiler sistemi ve seçim sistemi gibi siyasi kurumların etkilerini göz önüne almadığından eksiktir. Bu nedenle, bu çalışma sadece yürütmenin görev ve yetkilerini tanımlayan anayasal çerçeveyi değil, disiplinli ve merkezi siyasi partileri ve partileri önceleyen seçim sistemini de değerlendirerek mevcut hükümet sisteminde siyasi kurumların Türkiye demokrasisine etkilerini kapsamlı bir yaklaşım ile incelemektedir. Sonuç olarak, mevcut hükümet sisteminde yasama-yürütme ilişkilerinin anayasal olarak zayıf bir yasama ve güçlü bir yürütme şeklinde kurgulandığı, parti ve seçim sistemlerinin parti liderini güçlendirmesi nedeniyle de yürütmenin Meclis denetimi gibi anayasal sınırlamalardan kaçınabilmesinin kolaylaştığı ve bu nedenlerle mevcut sistemin demokratikleşmesinin zor olduğu görülmektedir
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|