Giriş ve Amaç: Üçüncü, dördüncü ve altıncı kraniyal sinirler oküler motor sinirler olarak sınıflandırılmakta, göz kaslarının hareket kontrolünü sağlamaktadır. Bu sinirlerde gelişen edinsel özellikteki felç, edinilmiş oküler motor sinir felci olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmada kliniğimizde oküler motor sinir felci tanısı konan hastaların çeşitli özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Metot: Bu çalışma, Ankara/Türkiye'de ikinci basamak bir sağlık merkezinde yürütülmüştür. Retrospektif bir çalışmadır. Sadece edinsel oküler motor sinir felci vakaları çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılara ilişkin bilgiler için dosyalarında yer alan kayıtlardan yararlanılmıştır. Katılımcının yaş ve cinsiyet verileri incelenmiştir. Önceden gelişen şaşılık, orbital hastalıklar ve konjenital oküler motor sinir felci vakaları çalışma dışı bırakılmıştır. Veriler SPSS 21 paket programı kullanılarak tasnif edilmiştir. Bazı parametreler arasında istatistik açıdan farklılık araştırılmıştır. Farklılık analizinde ki-kare testi kullanılmıştır Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 61,9±16’dur. Katılımcılardan 10’u (%43,4) erkek, 13’ü (%56,6) kadındır. Katılımcılardan sadece birinin iki taraflı tutulumu mevcuttur. Bunun dışında 13 (%56,6) katılımcıda sol, 9 (%39,1) katılımcıda sağ taraf tutulmuştur. Hiçbir katılımcıda troklear sinir felci gelişmediği belirlenmiştir. Katılımcılardan 11’inde (%47,8) edinsel oküler motor sinir felci okülomotor sinirde gelişmiştir. Bu katılımcılardan üçünde serebrovasküler olay teşhis edilmiştir. Sonuç: Çalışmamızda elde edilen veriler en sık abdusens tutulumunu işaret etmiş bunu okülomotor sinir takip etmiştir. En sık etiyolojik nedenin vasküler sebepler olduğu belirlenmiştir.
Introduction and Purpose: Third, fourth and sixth cervical nerves are classified as ovarian motor nerves, providing control of the movement of the eye muscles. In these nerves developing epilepsy is called acquired oculary motor nerve paralysis. This study aims to study the various characteristics of patients diagnosed with ocular motor nerve dysfunction in our clinic. Method: This study was carried out at a second stage health center in Ankara/Turkey. It is a retrospective work. Only endocular ocular motor nerve paralysis cases have been included in the study. Participants have received information from the records in their files. The age and gender data of the participant have been examined. Pre-developed illnesses, orbital diseases and congenital ocular motor neuroplasma cases have been disabled. The data is classified using the SPSS 21 package program. Differences between the parameters have been studied statistically. Difference analysis has been used by ki-core test Results: The average age of participants is 61.9±16. Of the participants, 10 (43.4%) are men and 13 (56.6%) are women. Only one of the participants has a two-sided hold. In addition, 13 (56.6%) participants were left, 9 (39.1%) participants were left. None of the participants have found that troklear nerve paralysis has not developed. In 11 of the participants (47.8 percent) the endocular oculary engine has developed a dysfunctional oculomotor nerve. Three of these participants were diagnosed with cerebrovascular incident. The result: the data obtained in our study most often indicated the abdusens attitude that was followed by the oculomotor nerve. The most common etiological cause is found to be vascular causes.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|