Amaç: Çalışmada primer amaç, Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) hastalarında serum endokan düzeyleri ile klinik durumları arasındaki ilişkiyi değerlendirmekti. Sekonder olarak ise klinik sonuçlar açısından serum endokan seviyeleri ile diğer enflamatuvar parametreler arasındaki ilişkileri ortaya koymayı hedefledik. Yöntem: Çalışmaya, polimeraz zincir reaksiyon testi pozitif olan, 18 yaşından büyük, 44’ü stabil, 36’sı kritik durumda, ilk başvuru şikayeti kalp krizi veya iskemik inme olmayan toplam 80 COVID-19 hastası dahil edildi. Hastaların özellikleri ve klinik sonuçları, hematolojik ve biyokimyasal parametreleri, endokan düzeyleri, toraks bilgisayarlı tomografileri, tedavi yaklaşımları, vital bulguları ve COVID-19 semptomları değerlendirildi. Bulgular: Kritik hastaların ortalama yaşı stabil hastalardan anlamlı derecede yüksekti (71,00±13,27 ve 53,36±17,80; p<0,001). Kritik hastalarda kan ve serum parametreleri (C-reaktif protein, ferritin, prokalsitonin, laktat, nötrofil-lenfosit oranı, D-dimer, troponin T, üre, kreatinin, beyaz kan hücresi ve uluslararası normalleştirilmiş oran) anlamlı olarak daha yüksekti (p<0,05). Kritik hastalarda serum endokan düzeyleri anlamlı olarak yüksekti (518,9±513.31 ng/mL; p<0,001). Endokan, yaş, laktat ve troponin T’nin kritik hastaları stabil hastalardan ayırt etmede önemli ölçüde etkili olduğu bulundu. Kritik hastalar için 244,9 ng/mL endocan seviyesinin %88,9 duyarlılığa ve %63,6 özgüllüğe sahip olduğu görüldü. Sonuç: Serum endokan seviyeleri, başvurudaki klinik durumu tahmin etmek için yararlı bir biyobelirteçtir ve COVID-19 hastalarının prognozunu ve sonuçlarını öngörebilir.
The main objective of the study was to evaluate the relationship between serum endocant levels and clinical conditions in Coronavirus Disease-2019 (COVID-19) patients. Secondly, we aimed to reveal the relationship between serum endocant levels and other inflammatory parameters in terms of clinical results. Method: The study included a total of 80 COVID-19 patients who were over the age of 18, with a positive polymerase chain reaction test, 44 stable, 36 in critical conditions, the first application complaint was not a heart attack or ischemic stroke. Patients’ characteristics and clinical results, hematological and biochemical parameters, endocan levels, computational tomographs, treatment approaches, vital findings and COVID-19 symptoms were evaluated. Results: The average age of critical patients was significantly higher than stable patients (71,00±13,27 and 53,36±17,80; p<0,001). In critical patients, the blood and serum parameters (C-reactive protein, ferritin, procalcitonin, lactate, neutrophil-lenfocytes, D-dimer, troponin T, urine, creatine, white blood cells and international normalized rates) were significantly higher (p<0,05). Serum endocant levels were significantly increased in critical patients (518,9±513.31 ng/mL; p<0,001). Endocane, age, laktate, and troponin T were found to be significantly effective in distinguishing critical patients from stable patients. For critical patients, 244.9 ng/mL endocan levels were observed with 88.9 % sensitivity and 63.6 % specificity. Result: Serum endocan levels are a useful biological indicator for predicting the clinical condition in the application and can predict the prognosis and results of COVID-19 patients.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|