Ulusların tarihi incelendiğinde destanlar başvurulacak ilk kaynaklardan biridir. Ulusların geçmişine ışık tutan, yüz yıllarca dilden dile aktarılarak o ulusun gelenek görenek, düşünce ve inançlarını yansıtan destanlar sadece edebi veriler değil, aynı zamanda tarihi bilgilerle dolu bir hazine olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda incelendiğinde Türk tarihiyle ilgili en önemli kaynaklarından biri “Oğuz Kağan Destanı” Moğol tarihi ile ilgili en kadim ve önemli kaynak ise “Moğolların Gizli Tarihi”dir. “Oğuz Kağan Destanı” sadece Oğuz’un şahsiyetini, özelliklerini, yöneticiliğini değil Türk ulusunun tarihini, dünya görüşünü, devletçiliğini, yönetim sistemini de yansıtması bakımından önemlidir. Yine aynı şekilde “Moğolların Gizli Tarihi”, yüzyıllar boyunca Orta Asya’da Türklerle aynı coğrafyayı paylaşan hem Moğolların tarihi ve dili hakkında önemli veriler içeren hem de Cengiz Han’ın Moğol ve dünya tarihinde oynadığı rolü anlatan bir başucu kitabı olmuştur. Türkler ve Moğollar uzun yıllar aynı coğrafyada yaşayarak birbirleriyle tarihî ve kültürel etkileşim içinde olmuştur. Oğuzların ve Moğolların tarih sahnesine çıkışlarını, çevresindeki uluslarla olan ilişkilerini ve kendi kültürel yapılarını oluşturan değerleri anlamak için, Oguz Kaganın tarih sahnesine çıkışını anlatan “Oğuz Kagan Destanı” ve “Moğolların Gizli Tarihi” incelendiğinde büyük ölçüde ortak unsurlar olduğu tespit edilmiştir. Uygurca metnin aslına daha uygun olduğu düşünülerek Uygurca Oğuz Kağan Destanı esas alındığı çalışmada nitel araştırma tekniklerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Veriler öncelikle içerik analizi daha sonra betimsel analizle değerlendirilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|