Türk sendikal yaşamı batılı ülkelerle kıyaslandığında görece geç bir dönemde başlamıştır. Bu durumda ülkenin kültürel, toplumsal ve sosyo-ekonomik yapısı kadar siyasi iradelerinde konuya yaklaşımı belirleyici rol oynamıştır. Türk sendikal yaşamı için en dikkat çekici nokta, kazanılan hakların işçi sınıfının mücadelesi veya toplumsal hareketler sonucunda değil, siyasi iradelerin kararları ile gerçekleşmiş olmasıdır. Herhangi bir baskı unsuru olmadan ve kanunlarla tanınan sendikal haklar hemen hemen her dönem değişen siyasi anlayışla birlikte değişme göstermiş, kimi zaman genişletilmiş ve kimi zaman da kısıtlanmıştır. Ortaya çıkan bu genişlemeler ve kısıtlamalar sendikacılığın dönemsel değişimlerini ortaya çıkarmıştır. Sendikalar bazı dönemlerde güçlü bir yapı ortaya koyarken bazı zamanlarda çok sınırlı bir yapı ortaya koymuştur. Bu durumu irdelemek için başta 1961 ve 1982 yıllarında kabul edilenler olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarına dayanarak çıkarılan ve Türk sendikal yaşamını düzenleyen kanunlar karşılaştırılarak incelenmiştir. Yapılan karşılaştırmalar sonucunda sendikal yaşam için vazgeçilmez olan örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarının 1961 T.C. Anayasası ile geniş ve özgürlükçü bir yaklaşımla ele alındığı, ancak 1982 T.C. Anayasası ile bu hakların kullanımında bir gerileme ve kısıtlama yaşandığı görülmüştür. Günümüzde de her ne kadar görece yeni ve çağın gereklerine uygun kanunlarla bu durum düzeltilmeye çalışılsa da sendikal özgürlük ve sendikal hakların kullanımı konusunda ciddi eleştiri ve eksiklerin olduğu sonucuna varılmıştır.
The Turkish union life began in a relatively late period when compared to the Western countries. In this case, the approach to the subject has played a decisive role in its political will as well as the country’s cultural, social and socio-economic structure. The most remarkable point for the Turkish union life is that the rights gained have not been achieved by the struggle of the working class or by social movements, but by the decisions of political will. Without any element of pressure and recognized by the laws, trade union rights have changed, sometimes expanded, and sometimes restricted with the political perception that has changed almost every period. In order to address this situation, the laws adopted on the basis of the Constitutions of the Republic of Turkey, including those adopted in 1961 and 1982, and which regulate the Turkish union life, have been examined by comparison. As a result of the comparisons made, the rights of organization, collective negotiation and strike, which are indispensable for the union life in 1961 BC. It was addressed by its Constitution with a broad and liberalistic approach, but in 1982 T.C. The Constitution and the use of these rights have been restricted and restricted. Even today, although this situation is attempted to be corrected by relatively new laws that meet the demands of the age, it has come to the conclusion that there are serious criticisms and shortcomings regarding trade union freedom and the use of trade union rights.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|