Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
 Görüntüleme 7
 İndirme 2
DOĞU CEPHESİ'NDE KAZAK ASKERLER
2023
Dergi:  
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
Yazar:  
Özet:

22 Haziran 1941’de başlayan Barbarossa Harekâtı İkinci Dünya Savaşı’nın en önemli kırılma noktalarından biridir. Bu harekât ile açılan Doğu Cephesi Sovyetler Birliği’nde “Büyük Vatan Savaşı” (Великая Отечественная война) olarak adlandırılmıştır. Savaşta her bir Sovyet vatandaşının öncelikli görevi Anavatanı kurtarmak, Alman işgalini durdurmak ve faşizm ideolojisinin yayılmasını engellemek için tüm gücüyle ülkeye hizmet etmektir. Alman işgali başlamadan önce gerçekleşen Sovyet-Fin Kış Savaşı’nda (Winter War) verilen ağır kayıplar neticesinde hava kuvvetlerinin yetersizliği ve ordu disiplininin olmayışı merkezi harekete geçirmiş ve önlemler almaya zorlamışsa da işgalin başlaması ile batı bölgesi nüfusu işgal nedeniyle ordu dışında kalmıştır. Sovyet yetkilileri değişen şartları göz önünde bulundurarak genel seferberlik ilan etmiş ve Slav olmayan vatandaşların zorunlu askerlik düzenindeki yerini gözden geçirmiştir. Kasım 1941’de Devlet Savunma Komitesi daha önce dağıtılmış olan milli birliklerin ordu içinde yeniden konumlandırılması yoluyla millî ve karma tümen ve tugaylar kurulması kararını almıştır. Böylece savaş sonuna kadar işgale uğramayacak olan bölgelerde yaşayan yüz binlerce Türkistan ve Kafkasyalı asker Kızıl Ordu’nun insan kaynağına katılmıştır. Kazaklar Kırgız, Özbek ve Türkmen askerlerin de bulunduğu Türkistanlılar birliklerinde savaş şartlarına kolay uyum sağlayabilen fiziki yapıları ile dikkat çekmiştir. Bu özellikleri ile kara savaşının öncü piyade, topçu gibi sınıflarında yer almış, tüm Sovyetlerde başarıları anlatılan keskin nişancı kadın askerleriyle tanınmışlardır. Kızıl Ordu içerisinde yer almayan bazı Kazakların partizanlara katılarak bölgesel direnişlere destek verdiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra savaşın ilk aylarında esir düşen askerler, kurulan harp esirleri komisyonunun çabası ile kamplardan çıkarılarak oluşturulan Türkistan Lejyonu içerisinde Almanlar safında da Sovyetler Birliği’ne karşı savaşmışlardır. Savaşta binlerce Kazak hayatını kaybetmiş, binlercesi de kaybolmuştur ancak dönebilenler vatanlarında kahramanca karşılanmışlardır. Türkistan Lejyonu’na katılan ve sağ kalabilen askerler ne yazık ki vatanlarından ayrı kalarak sürgün hayatı yaşamışlardır. Savaş sonrası döneminde Kazaklar ile ilgili yapılan çalışmalar Sovyet vatandaşı oluşturma amacı ile uyumlu olarak yürütülmüştür. Savaş döneminde üstün başarı gösteren ve madalya ile onurlandırılan Kazaklar propaganda amacıyla sözlü ve yazılı basında yer almış ancak milliyet vurgusu yapılmamıştır. Türkistan Lejyonu’nda yer alan askerler vatan hainliği ve ajanlık ile suçlanmış, yakalananların bulundukları yerde infaz edileceği ya da sürgüne gönderilecekleri duyurulmuştur. Soğuk Savaş yıllarında bu politika sürdürülmüş, savaşın verdiği yıkım ve zarara değil tüm Sovyet halklarının beraber kazandığı zafere odaklanılarak ideolojiye zarar verebileceği düşünülen unsurlara izin verilmemiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1939-1945 dönemi arşiv belgeleri gerek Rusya Federasyonu gerekse bağımsız Kazakistan Cumhuriyeti tarafından araştırmacıların kullanımına sunulmuş ve savaş tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Döneme ait istatistik ve belgeler objektif bir şekilde yeniden değerlendirilmeye başlanmış, yazıya geçirilmeyen sözlü kültür eserleri Kazak Tarihi’ne kazandırılmış ve çeşitli dillere tercüme edilmeye başlanmıştır. Çalışmamızda Doğu Cephesi’nde Kızıl Ordu’da ve Türkistan Lejyonu’nda savaşan Kazaklar, savaşa dair tutumları ve Kazakistan tarihindeki önemi arşiv belgeleri ve araştırma eserlerinin ışığında incelenecektir.

Anahtar Kelimeler:

Kazakh Soldiers In The Eastern Front
2023
Yazar:  
Özet:

Operation Barbarossa -started on 22nd June 1941- was one of the most important breaking points of World War II. This operation opened up the Eastern Front and it has been named as “Great Patriotic War” by the Soviet Union. At war, the primary duty of every Soviet citizen is to serve the country with all its strength to save the Motherland, stop the German invasion and prevent the spread of fascism ideology. Heavy losses at the Soviet-Finnish War (Winter) before the German invasion prompted the Government to act on incompetence of the air force and lack of discipline, though the start of the invasion cut the west population out of the military. Soviet authorities declared general mobilization with the changing circumstances, and they reviewed the position of the non-Slavic citizens in the conscription. In November 1941, the State Defense Committee took the decision to establish national and mixed division and brigades by repositioning the previously disbanded national units within the army. Thus, hundreds of thousands of Turkestani and Caucasian soldiers living in areas far from invasion joined the human resources of the Red Army. Kazakhs -who took part in the Turkestan units, including Kyrgyz, Uzbek, and Turkmen soldiers- drew attention with their physical characteristics that could easily adapt to war conditions. With these qualities, they took part in the vanguard infantry and artillery in land war, and their female snipers were recognized throughout all Soviets with their success. Some of the Kazakhs that didn’t take part in the Red Army known to join partisans and support regional resistances. Besides, the soldiers captured in the first months of the war released from the camps by the efforts of the PoW (Prisoners of War) Commission and they fought in the Turkestan Legion formed by the Germans against Soviets. Thousands of Kazakhs lost their lives in the war, and thousands more were lost, but those who could return welcomed heroically in their homeland. Soldiers who joined Turkestan Legion and survived the war lived an exile life unfortunately, away from their homeland. Studies on Kazakhs in the post-war era were carried out in accordance with the purpose of creating Soviet citizens. Kazakhs who showed great success during the war and honored with medals featured in oral and written media for propaganda, but nationality wasn’t emphasized. Soldiers in Turkestan Legion were accused of treason and espionage, and it was announced that those caught would be executed at where they were found or would be exiled. This policy was carried on during Cold War, and factors that thought to harm the ideology wouldn’t be allowed by focusing on the victory won by Soviet peoples together instead of destruction and damage caused by the war. After the collapse of the Soviet Union, archive documents of the period between 1939 and 1945 were made available to researchers by Russian Federation and independent Republic of Kazakhstan, and a new page has been opened in history of the war. Statistics and documents of this period has started to be evaluated objectively, oral cultural works were brought in Kazakh history and started to be translated into other languages. In this study, the Kazakhs who fought on the Eastern front in the ranks of Red Army and Turkestan Legion, their attitude towards the war and their importance in Kazakh history will be analyzed in the light of archive documents and research works.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi

Dergi Türü :   Uluslararası

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi