Mukatil’den, İbn Kesir’e kadar gelen müfessirlerin Zebur’un Hz. Davud’a indirilmiş kutsal bir kitap olduğunu söylemekle yetindikleri görülmektedir. Klasik dönemde Bikai gibi bir kısım müfessirler Kitab-ı Mukaddes’teki Mezmurlar kitabına referanslarda bulunur. Bu yaklaşım çağdaş dönem müfessirlerinde daha bariz görülmektedir. On dört asırlık bir süreç takip edildiğinde müfessirlerin konuya yaklaşımlarının ve okuma biçimlerinin değiştiği zamana, coğrafyaya ve kültüre göre farklılık arz ettiği söylenebilir. Bu makalede Zebur’un mahiyeti İsra Suresi 17: 55, Nisa Suresi 4: 163. ve Enbiya Suresi 21: 105. ayetler çerçevesinde ele alınmaktadır. Kur’an’ın “Zebur” olarak adlandırdığı kitabın tefsir kaynaklarındaki ele alış şekli ve mahiyetiyle ilgili tartışmalara yer verilmektedir.
The people who came from Mucatili to Ibn Kessir to Zebur. They seem to be enough to say that it is a sacred book that was revealed to David. In the classical period, some doctors, like Bikai, are referring to the Book of the Messengers in the Sacred. This approach is clearer in the contemporary officers. When a fourteen-century process is followed, it can be said that the time when the researchers’ approaches to the subject and their readings are changing, they differ according to geography and culture. In this article, Zebur is discussed in the framework of the verses of Israel 17:55, Nisa 4:163 and Enbiya 21:105. The Qur’an calls the book “Zebur” in the interpretation of the form of dealing with and the meaning of the Qur’an.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|