Sanayi Devrimi ile birlikte bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin, üretim ve tüketim biçimlerinde yaratmış olduğu değişim kurumlar arası zorunlu bir rekabetin doğmasına sebep olmuştur. Bu durum, sunulan ürün ve hizmetlerin aynılaştığı, tüketici açısından bakıldığında da kalite ve verimliliğin ayrımının zorlaştığı bir sürecin doğmasına yol açmıştır. Küresel ölçekteki bu pazarın içinde kurum ve kuruluşlar, ileri teknoloji imkânları, verimlilik, kalite gibi standartları sağlamanın yanında kolay algılanabilirlik, güçlü ve güvenilir bir imaj için bütüncül bir “kurumsal kimlik” çatısı altında yaşamlarını sürdürmeye gereksinim duymaktadırlar. Bu gereksinim, insan aklının görsel verileri toplayıp, işleyip, kullanılabilir hale getirmesi sürecini sürekli olarak yinelemesi özelliği açısından önemlidir. Toplanan görsel verilerin anlamlı bir bütün oluşturması ve kurumların amaçladığı akılda kalma ve güven oluşturma etkisinin artması, tasarım sürecinin bütünleşik olarak sürdürülmesine ve belirlenen görsel stratejinin izlenmesine bağlıdır. Bu bütünlüğün içinde “mimari tasarım” diğer tasarım öğelerinden farklı olarak çok boyutluluğu ile stratejik tasarımın farklı aşamalarında kimlik kazanabilir. Mimari tasarım bileşenlerinin (yapı elemanları, yapı parçaları, yapı öğeleri, yapı birimleri ve yapının kendisi) stratejik tasarım yaklaşımları ile temas ettiği noktalarda (form, boyut, renk, doku, malzeme vb.), benzersiz, akılda kalan ve bazen diğer tüm görsel kimlik öğelerinin tasarımına referans olabilecek “kurumsal mimari tasarım öğeleri”nin oluşmasına olanak sağlayabilmektedir. Bu çalışma, kurum ve kuruluşların küresel rekabet koşulları karşısında hayatta kalabilmelerinin en etkili yollarından birisinin “güçlü bir kurumsal kimliğin ortaya çıkardığı özgün imajları olduğu” görüşünü savunmakta, bu amaçla oluşturulacak bütüncül kurumsal kimlik stratejisi içinde mimari tasarımın önemini vurgulamaktadır.
Alan : Mimarlık, Planlama ve Tasarım
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|