Türkiye’de demokrasinin kurumsallaşması, çok uzun ve sorunlu bir yolculuk hikâyesidir. Bu yolda ortaya konulan çabalar ve karşılaşılan güçlükler, tek başına Türkiye’nin geçirmiş olduğu değişim sürecini ifade etmektedir. Bu anlamda Türk demokrasi tarihinin analitik-kuramsal bir çerçevede ele alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Çünkü “demokrasi” anlayışındaki algısal farklılıklar ve yaşanan değişim sürecinin toplumun farklı katmanlarında bulduğu karşılık, bu tarz bir yaklaşımı öne çıkarmaktadır. Hem Demokrat Parti iktidarı sırasında hem de 1960 askeri darbesi sonrasında Türkiye çok partili siyasete geçiş sürecini devam ettirdi. Bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti tek parti yönetimini arkasında bırakırken siyasal yelpaze genişledi ve yeni eğilimler ortaya çıktı. Bunlar arasında anayasal sınırlar içinde faaliyet göstermeyi kabul etmeyenler de vardı. 1960-1980 arasındaki dönemde ortaya çıkan bu durum siyasal kutuplaşmaya ve 1971 ve 1980 askeri müdahalelerine yol açtı. İki darbe arasındaki bu dönem, siyasi çalkantıların ve ekonomik zorlukların yaşandığı, toplumsal gerilim, kutuplaşma ve şiddetin giderek arttığı bir dönem oldu. Çalışmamızda, 1960 askeri darbesinin ardından yapılan 1961 milletvekili seçimlerinde hiçbir siyasi partinin tek başına hükümet kuracak sayıda milletvekili çıkaramaması üzerine Türk demokrasisinin “koalisyon hükümetleri kültürü” ile tanıştığı süreç irdelenecektir. 1961 seçimlerinden sonra sadece dört yılda dört koalisyon hükûmeti ortaya çıktı. Koalisyon hükümeti ve azınlık hükümeti gibi kavramların ilk defa uygulanmaya başlandığı bu süreçte Türkiye’nin yaşamış olduğu iktisadi, sosyal ve siyasi değişim de incelenecektir.
The institutionalization of democracy in Turkey is a very long and problematic journey story. The efforts and difficulties that are faced on this path represent the process of change that Turkey alone has undergone. In this sense, it is necessary that the history of Turkish democracy be addressed in an analytical and theoretical framework. Because the perceptive differences in the concept of “democracy” and the response that the process of change is found in the different layers of society, this kind of approach suggests. Both during the Democratic Party's rule and after the 1960 military coup, Turkey continued the process of transition to multi-party politics. During this period, the Republic of Turkey left the one-party government behind, the political scale expanded and new trends emerged. There were also those who did not agree to act within the constitutional limits. This situation in the period between 1960 and 1980 led to political polarization and military interventions in 1971 and 1980. This period between the two coups was a period of political turmoil and economic difficulties, increasing social tensions, polarization and violence. In our work, the process that the Turkish democracy met with the "cultural coalition governments" will be overwhelmed by the failure of any political party to issue a number of members to form a government alone in the 1961 parliamentary elections after the 1960 military coup. After the 1961 elections, four coalition governments emerged in just four years. In this process, when concepts such as the coalition government and the minority government began to be implemented for the first time, the economic, social and political change that Turkey has experienced will also be examined.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|