Modernleşmenin yaklaşık iki yüzyıllık macerasında teknolojik gelişmeler insanın algılarını değiştirmiş, göze ve dolayısıyla görüntüye büyük bir önem atfetmiştir. 19. yüzyıldan itibaren kamusal insanın izleyiciye evirilmesiyle görmek, eylemde bulunmanın önüne geçmiştir. Etkinliğini kaybeden insan edilgen izleyiciye dönüşmüştür. Jean Baudrillard’ın teorisinden yola çıkarak, bilgi edinme aracı olan haber gerçeklikten yoksun yeni bir gerçeğe, televizyon stüdyolarında hiper-gerçeklik (hyperreality) olarak inşa edilmektedir. Bunun bir örneği de stüdyo ortamında artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla sunulan haberlerde görülmektedir. Baudrillard’ın “suret artık gerçeğin kopyası değil, gerçeğin ta kendisidir” tezinden hareketle burada tartışılan konu bizatihi gerçeğin yansıtılmasına odaklanan, politik kararları etkilemesi beklenen haberin, artırılmış gerçeklik stüdyolarında hazırlanmış ve “oyunlaştırılmış” bir sunumla, kamuoyunun demokratik hak ve taleplerinin ifadesi olan bilgi edinme hakkını karşılayabilecek olup, olmamasıdır? Dolayısıyla çalışmada televizyonlardaki artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla “yeniden üretilen” savaş/çatışma haberciliğinin analizine odaklanılmıştır. Artırılmış gerçeklik uygulamaları bahsiyle literatür taraması yapıldığında, çalışmaların genel izleğini tanımlamalar ve uygulamanın birçok sektöre yaptığı katkılar oluşturmaktadır. Genel çalışmaların aksine, bu çalışma artırılmış gerçeklik özelinde teknolojik uygulamaların her sahada müspet ifadesini bulamayacağı varsayımına dayanmakta ve bunu savaş/çatışma haberciliğinin televizyon stüdyoları sunumu üzerine temellendirmektedir. Bu minvalde çatışma/savaş muhabirliğinde uzmanlaşmış gazetecilerle, bir okur temsilcisiyle, bir haber sunucusuyla ve savaş ortamlarının tanıklığını yapmış iki akademisyenle derinlemesine mülakatlar yapılarak artırılmış gerçeklik uygulamalarının izleyicide yaratabileceği etkiler sorgulanmıştır.
In the approximately two-century adventure of modernization, technological developments have changed human perceptions, and have given a great importance to the eye and, therefore, to the image. From the 19th century, with the public’s divorce to the audience; seeing, taking action has passed. The person who has lost his activity has become a viewing person. Based on Jean Baudrillard’s theory, news, which is the means of acquiring information, is built into a new reality without reality, as hyper-reality in television studios. An example of this is also seen in the news presented with augmented reality applications in the studio environment. The question discussed here by the Baudrillard’s thesis, “Suret is no longer a copy of the truth, but the truth itself,” is whether the news focused on the reflection of the biastic truth, which is expected to influence political decisions, will be able to meet the right to obtain information, which is the expression of the democratic rights and demands of the public, by a presentation prepared and “played” in augmented reality studios? Therefore, the study focused on the analysis of the “reproduced” war/conflict news with augmented reality applications on television. When literary scans are performed in terms of augmented reality practices, they identify the overall track of the studies and make the contribution of the application to many sectors. Unlike the general studies, this study is based on the assumption that technological applications in augmented reality
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|