Küreselleşme, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başlamak üzere hayatın her alanına nüfuz etmeyi başarmış bir konu olarak görülmektedir. 21. yüzyılda hâkim olan küresel sistem genellikle sorunların kaynağıyken, mevcut sistem sorunlara çözüm verememektedir. "Batı medeniyetinin üstünlüğüyle" başlayarak "Batı’nın eşsizliğine" kadar varacak bir sistem algısıyla kendi rakibini kendi seçme lüksünü içinde barındıran küreselleşme, ulus devleti veya yerelleşmeyi rakip olarak göstermektedir. Küreselleşme kavramı etrafında bu gelişmeler yaşanırken tepkileri de beraberinde getirmektedir. Tüm dünyada bu tepkiler genellikle milliyetçiliğin artışına neden olmaktadır. Asırlar öncesine dayanan dünya hâkimiyeti mefkûresine sahip Türklerde bu görüş için sistemleştirilmiş bir yapının bulunması ve asırlardır üstüne eklenerek geliştirilmiş olması, küreselleşme tartışmalarının zenginleşmesine katkı sunmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmada Türk milliyetçiliğinin küreselleşme kavramına ne gibi cevaplar verdiği, buna mukabil dünya refahı için yeni olmayan bir seçenek olarak Türk milliyetçiliğinin dünya nizamı hakkında söyledikleri irdelenmeye çalışılmaktadır.
Küreselleşme, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başlamak üzere hayatın her alanına nüfuz etmeyi başarmış bir konu olarak görülmektedir. 21. yüzyılda hâkim olan küresel sistem genellikle sorunların kaynağıyken, mevcut sistem sorunlara çözüm verememektedir. "Batı medeniyetinin üstünlüğüyle" başlayarak "Batı’nın eşsizliğine" kadar varacak bir sistem algısıyla kendi rakibini kendi seçme lüksünü içinde barındıran küreselleşme, ulus devleti veya yerelleşmeyi rakip olarak göstermektedir. Küreselleşme kavramı etrafında bu gelişmeler yaşanırken tepkileri de beraberinde getirmektedir. Tüm dünyada bu tepkiler genellikle milliyetçiliğin artışına neden olmaktadır. Asırlar öncesine dayanan dünya hâkimiyeti mefkûresine sahip Türklerde bu görüş için sistemleştirilmiş bir yapının bulunması ve asırlardır üstüne eklenerek geliştirilmiş olması, küreselleşme tartışmalarının zenginleşmesine katkı sunmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmada Türk milliyetçiliğinin küreselleşme kavramına ne gibi cevaplar verdiği, buna mukabil dünya refahı için yeni olmayan bir seçenek olarak Türk milliyetçiliğinin dünya nizamı hakkında söyledikleri irdelenmeye çalışılmaktadır.
Globalization is seen as a subject that has managed to penetrate all areas of life, starting in the first quarter of the 20th century. The global system, which ruled in the 21st century, is often the source of problems, while the current system is unable to solve problems. With a system perception that will begin with "the superiority of the Western civilization" and reach the "unicity of the West", it demonstrates its opponent as a rival of globalization, nation state or localization, which has its opponent in its own choice luxury. The concept of globalization is accompanied by these developments as well as their reactions. These reactions throughout the world often lead to an increase in nationality. The existence of a systematized structure for this view in the Turks with the world domination of centuries ago and the development of it for centuries, contributes to the enrichment of globalization discussions. In this context, in this study, it is attempted to explain what the Turkish nationalism has given answers to the concept of globalization, and what the Turkish nationalism has said about the world order as a non-new option for the sustainable world welfare.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|