Özet:

İnsanlık, var olduğu günden bu yana yeryüzüne hakim olabilmek ve yeryüzünde etkili bir aktör olabilmek için birçok güç mücadelesi örneği sergilemiştir. Bu nedenle devletlerarasında savaşlar olmuş, bu savaşları kazanmak için birçok taktik ve teknikler kullanılmıştır. Diplomasi ve propaganda ile başlayan bu süreç, günümüzde sıkça duyduğumuz bir kavram olan kamu diplomasisi ile devam etmiştir. Kamu diplomasisi, farklı ülke halkları ile iletişim kurmayı ve onların sempatisini kazanmayı, onları cazibesinin etkisi altında tutmayı, algılarını değiştirmeyi ve onları istedikleri şekilde yönetmeyi hedeflemektedir. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde sıklıkla kullanılmaya başlanan kamu diplomasisi, devletlerin uluslararası politikalarının mihenk taşı olduğunun sorgulanmasıyla uluslararası ilişkilerde daha da önem kazanmaya başlamıştır. Günümüzde, uluslararası çok boyutlu ilişkiler ve karşılıklı bağımlılık uluslararası sistemde gerekli hale gelmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) iktidara geldiğinde, geleneksel dış politika anlayışı bu yeni sistemin gereklerini karşılayamadığından, Türk dış politikasında yeni stratejilerle aktif ve çok dilli bir dış politika uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, 2002 sonrası dış politikasına yön veren ilkeler, kamu diplomasisi kavramı ve Türk dış politikasının uygulaması ve tarihsel gelişimi doğrultusunda kamu diplomasisi faaliyetleri tartışılmaktadır. Ak Parti iktidarı öncesi ve iktidara gelmesiyle kamu diplomasisi kurumlarının rolü ve Türk kamu diplomasisi üzerindeki rolleri incelenmiştir. Ayrıca, daha aktif ve etkili bir kamu diplomasisine ulaşmanın önündeki engelleri ve hayata geçirilmesi gereken organizasyonların ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: