1920’lerde İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ortak düşman olan Batı Avrupa devletlerine karşı ittifak yapan Türkiye Cumhuriyeti ve Sovyet Rusya arasında siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel ilişkiler kurulmuştur. Sovyet teşkilatı VOKS’un büyük rol oynadığı Türk-Sovyet kültürel ilişkileri, II. Dünya Savaşı’nın başlarına kadar yoğun bir şekilde devam etmiştir. Sinema, tiyatro, müzik, resim gibi alanlarda sanatçı değişimleri, konser ve sergi gibi etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Türk tiyatrocu ve oyuncu Muhsin Ertuğrul, bu dönemde Sovyetleri ziyaret ederek oradaki sanatı yerinde gözlemlemiş, filmler çekmiş ve Stanislavski, Meyerhold ve Eisenstein gibi önemli Sovyet sanatçılarıyla birlikte çalışmıştır. Türkiye’ye döndüğü zaman Gogol’un Evlilik ve Müfettiş, Tolstoy’un Anna Karenina, Dostoyevski’nin Budala, Karamazov Kardeşler ve Suç ve Ceza adlı Rus klasiklerini sahnelemiştir. Ertuğrul’un bu faaliyetleri, zaman zaman komünizmi Türkiye’de sanat faaliyetleriyle aşılamakta olduğu iddialarını ortaya çıkarmış olsa da, o bu iddiaları reddetmiştir. Sovyet sanatını en üst seviye olarak belirten ve Sovyet sanatından etkilenen Ertuğrul, Türk sineması ve tiyatrosunun gelişmesinde, Sovyetlerde geçirdiği yıllardaki tecrübelerinden faydalanarak kilit rol oynamıştır.
In the 1920s, political, military, economic and cultural relations were established between the Republic of Turkey and the Soviet Russia, which allied against the Western European states, which were the common enemies of Britain, France and Italy. Turkish-Soviet cultural relations where the VOKS plays a major role, II. It continued intensely until the beginning of the World War. In the fields such as cinema, theatre, music, painting, artists change, concerts and exhibitions have been carried out. Turkish theatrist and actor Muhsin Ertuğrul, during this period, visited the Soviets and observed the art there, filmed and worked with important Soviet artists such as Stanislavski, Meyerhold and Eisenstein. When he returned to Turkey, he scored Gogol's Marriage and Inspector, Tolstoy's Anna Karenina, Dostoyevsky's Budala, Karamazov's Brothers and Crime and Punishment. Although Ertuğrul’s these activities have revealed his claims that communism is sometimes vaccinated with art activities in Turkey, he has rejected these claims. Ertuğrul, who highlighted Soviet art as the highest level and was influenced by Soviet art, played a key role in the development of Turkish cinema and theatre, taking advantage of his years of experience in the Soviets.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|