Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 ASOS INDEKS
 Görüntüleme 5
DİSTOPİK FİLMLERDE KADININ TEMSİLİ: BİR ADEM HAVVA HİKAYESİ
2017
Dergi:  
Asya Studies
Yazar:  
Özet:

fa Çoğunlukla “ütopya” kavramının anti-tezi olarak tanımlanan “distopya”, geçmiş ve şimdiden yola çıkarak, geleceğin toplum yapısına dair olumsuz öngörülerde bulunan düşünsel içerikleri anlatmakta kullanılan bir kavramdır. Distopya kavramının tarihsel kökleri daha eskilere uzansa da, hayal edilebilecekkötü yönetim ve durumları ifade etmek için ilk olarak kullanan kişi John Stuart Milldir. Kavramsal bağlamın ötesinde bir edebiyat türü olarak ortaya çıkması ise 20. yüzyılın başlarında olmuş, 1920’lerin sonlarına doğru ise sinema sanatı içerisinde kullanılmaya başlanmıştır. Genel olarak bilimkurgu türü içerisinde ele alınabilecek distopik filmler kültürel, politik, tarihsel gelişmelere göre farklılık göstermiştir. Bu yazıda klasik denebilecek, iktidarı, ekonomik sistemi ve bilimsel, Aydınlanmacı aklın bir eleştirisi olan beş film, Metropolis (1927, Fritz Lang), Fahrenheit (1966, François Truffaut), 1984 (1984, Michael Radford), Brazil ( 1985, Terry Gilliam), Equilibrium (2002, Kurt Wimmer) ele alınmaktadır. Bu filmlerdeki ortak tema, ilerlemeci, modernist, bilimci bakış açısını arkasına alarak genişleyen, genişledikçe eşitsizlikleri, baskıyı artıran bir ekonomik düzen ve bu düzeni ayakta tutmaya çalışan hantal, toplumu duygulardan arınmış aklın buyrukları doğrultusunda dizayn eden, sistemini sürdürmek için teknolojinin imkanlarıyla gözetleyen, insan doğasını dışlayan, dışladıkça da gelişen tepkilere karşılık zalimleşen bürokratik yapı ve bu bürokratik yapının nesneleşmiş hali olan memurlar konu edinilir. Bu filmlerde memurlar  erkekle temsil edilmekte, bürokrasi, iktidar, üst düzey görevler  tamamen erkeklerin elindedir. Sistem eril olduğu kadar kendini sürdürmek için de eril bakış açısına ihtiyaç duyar. 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Asya Studies

Dergi Türü :   Uluslararası

Asya Studies