Amaç: Bu çalışmanın amacı, osteosarkopenik obezitenin (OSO) geriatrik popülasyonda kırılganlık, denge, yorgunluk, depresyon ve yaşam kalitesiyle ilişkisinin araştırılmasıdır. Gereç ve yöntemler: Kesitsel olarak tasarlanan çalışmaya, beden kitle indeksi (BKİ) >30 kg/m2 olup çift enerjili X ışını absorbsiyometrisi ve kas gücü ölçümleri sonrası OSO tanısı alan, 65 yaş üzerinde 40 kadın hasta dâhil edildi. Hastaların demografik özellikleri kayıt altına alınıp kırılganlık, kas gücü, mobilite, denge, yorgunluk, depresyon ve yaşam kalitesi parametreleri anketlerle değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 40 kadın hastanın yaş ortalaması 70,72±5,27, BKİ ortalaması ise 35,51±4,83 idi. Vücut yağ yüzdesi ortalama 48,48±4,84, Edmonton Kırılganlık Ölçeği puan ortalaması da 7,40±3,33’tü. Hiçbir klinik parametre ile BKİ arasında anlamlı korelasyon saptanmadı. Hastaların vücut yağ yüzdeleri ile kırılganlık, yorgunluk ve depresyon arasında pozitif yönde (r=0,813, r=0,792, r=0,538), yağ yüzdesi ile kas gücü ve denge arasında negatif yönde (r=-0,420, r=-0,771) istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptandı. Sonuç: Geriatrik popülasyonda OSO tanılı hastalarda kırılganlık, yorgunluk ve depresyon düzeyinin arttığı, dengenin ve yaşam kalitesinin bozulduğu gösterildi. Ayrıca OSO tanısında BKİ’nin tek başına anlamlı olmadığı, yağ yüzde oranının klinik parametreler üzerine daha anlamlı olduğu belirtildi. Özellikle geriatrik popülasyonda OSO ile ilgili farkındalık yaratmak, sağlıklı yaşlanma için atılacak önemli bir adımdır.
Purpose: The aim of this study is to investigate the relationship of osteosarkopenic obesity (OSO) with fragility, balance, fatigue, depression and quality of life in the geriatric population. Tools and methods: In the study, the body mass index (BMI) >30 kg/m2 was included 40 women over the age of 65 who received the diagnosis of OSO after double-energy X-ray absorbtions and muscle strength measurements. The demographic characteristics of patients were recorded and the vulnerability, muscle strength, mobility, balance, fatigue, depression and quality of life parameters were assessed by surveys. Results: The average age of 40 female patients in the study was 70,72±5,27, and the BMI average was 35,51±4,83. The body fat percentage was an average of 48.48±4.84, and the Edmonton vulnerability scale score was an average of 7.40±3.33. There was no significant correlation between the clinical parameters and the BCI. A statistically meaningful correlation between patient body fat percentages and vulnerability, fatigue and depression in the positive direction (r=0,813, r=0,792, r=0,538), fat percentages and muscle strength and balance in the negative direction (r=-0,420, r=-0,771) was found. Result: Patients with OSO in the Geriatric population have increased their levels of vulnerability, fatigue and depression, and their balance and quality of life have been deteriorated. In the diagnosis of OSO, it was also stated that the BCI alone is not meaningful, the fat percentage is more meaningful over clinical parameters. Creating awareness of OSO, especially in the geriatric population, is an important step to take for healthy aging.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|