Dil toplumsal anlaşmayı ve bireylerin düşüncelerini ifade etmesini sağlayan bir iletişim aracıdır. Dil aracılığıyla insanın manevi varlığı ifade edilmekte ve bu doğrultuda bir toplumun birçok özelliği dil sayesinde ortaya konabilmektedir. Toplumun önemli yapı taşlarından biri olan kültür de bu özelliklerden biri olmakla birlikte kuşaklar arası aktarım sonucu oluşmaktadır. Dil kültürü hem kurmakta hem de geliştirmekte ve dolayısıyla bir toplumun varlığının devamını mümkün kılmaktadır. Bir toplumun kültürel birikimini ve düşüncelerini yansıtan en önemli yazılı kaynaklardan biri ise atasözleridir. Yüzyıllar boyunca yerel diller, o yüzyılların bilgeliğini yansıtan çok sayıda atasözü ortaya koymuştur. Çok az kişinin okuryazar olduğu yıllarda, yasalar ve davranış kuralları kısa, hatırlaması kolay sloganlar halinde yazıya dökülmüş ve günümüz temel, davranış ve görgü kurallarını şekillendirmiştir. Ulus-devlet anlayışının benimsenmesi ile birlikte atasözleri, milli ruhun, toplumsal kültür ve geleneklerin bir aynası haline gelmiştir. Bunun yanı sıra atasözleri, nesilden nesile aktarılan, genellikle geleneksel ve toplumsal olarak kabul gören görüşler, yargılar, önyargılar, kurallar, uyarılar, tavsiyeler, yasaklar vb. öğreti veya genelleyici ifadeler şeklinde de karşımıza çıkmaktadır. Kavramsal çerçevede atasözleri ele alınacak olursa Almancada atasözü anlamına gelen “Sprichwort” kavramı “çok konuşulan kelime” ve “bilgelik içeren kısa akılda kalıcı cümle” anlamına gelirken, Türkçede “atasözü” atalarımızdan bizlere nesilden nesile aktarılan, “uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, deme, mesel, sav, darbımesel” olarak tanımlanmaktadır. Özellikle halkbilim ve dilbilim alanlarında atasözleri popüler araştırma konusu olarak karşımıza çıkmakta ve son zamanlarda milli dünya görüşünü ortaya koymak için önemli bir görev üstlenmektedir. Bu doğrultuda çalışmada öncelikle dil-kültür ilişkisi ve kültürdilbilim açısından atasözleri teorik olarak ele alınmıştır. Ardından Türk ve Alman atasözlerinde yer alan "akrabalık ilişkileri" karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu yapılırken akrabalık kültürüne ilişkin benzerlik ve farklılıklar ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda Horst ve Annelies Beyer tarafından derlenen Atasözleri Sözlüğünde (Sprichwörterlexikon) aile ve akrabalık ile ilgili atasözleri taranarak Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca Ömer Asım Aksoy’un derlemiş olduğu Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü taranmış, aile ve akrabalık ile ilgili atasözleri sınıflandırılmış ve belirlenmiş olan atasözleri kültürdilbilimsel açıdan analiz edilmiştir. Çalışmada ele alınan aile ve akrabalık ilişkilerini içeren atasözlerinde anlam ve içerik açısından büyük ölçüde benzerlik ve farklılık gösterdiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca Türk dilinin aile ve akrabalık kavramları açısından Alman diline göre daha zengin bir sözvarlığına sahip olduğu tespit edilmiştir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|