Farklı, özgün olma endişesi ve tanınma uğraşılarına rağmen şairlere ait eserler, şiirler hatta hayat hikâyeleri birbirine karışabilmektedir. Mahlas, şair(ler) veya kaleme alınan eser (ler)de farklılık ve özgünlük bağlamında ayırıcı görev üstlenebilir. Klâsik Türk Edebiyatında şairlerin neredeyse tamamı mahlas/müstear isim kullanmışlardır. Ancak çeşitli sebeplerden ötürü bazı mahlasların daha önce başkaları tarafından da kullanılabildiği durumlar da söz konusu olmuştur. Bu durum bir dizi karışıklığı da beraberinde getirmektedir. Bir diğer ifade ile aynı mahlas ile şiir yazma, şairlerin şiirlerinin karışmasına yol açabilmektedir. Biyografik eserlerde, tezkirelerde olduğu gibi birleştirilmiş eser ve/veya şiir seçkisi olan mecmularda aynı mahlası taşıyan şiirler/şairler bulunmaktadır. Şiirlerin varlığı edebiyata katkı bağlamında olumlu olmakla birlikte bazen hangi şaire ait olduğu noktasında karmaşaya da sebebiyet vermektedir. Kaynaklarda ve tezkirelerde belirtildiği kadarıyla, Klâsik Türk şiirinde, 15 veya 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar, eserlerinde ve şiirlerinde Fasîhî mahlasını kullanan bazı şairler bulunur. Bu şairlerden birine ait tespit edilen Türkçe Divan bulunmaktadır. Diğer şairlerden bazılarının ise divanları, henüz tespit edilmemiştir. Bir kısmının ise şiir mecmualarında şiirlerine rastlamak mümkündür. Ayırıcı bir özellik taşımadığı sürece mecmualardaki şiirlerin hangi Fasîhî’ye ait olduğunu belirlemek güçtür. Ancak karşılaştırmalı bir analiz sonucu, mümkün mertebe bazı sonuçlara ulaşılabilmektedir. Çalışmamızda kaynaklarda ve akademik çalışmalarda tanıtılan Fasîhî mahlaslı şairler üzerinde durulacak ve Hasan Fasîhî’ye atfedilen Divan’ın değerlendirilmesi yapılacaktır. Elde edilen verilerin/bulguların kendi arasındaki, birbiriyle olan alakaları ve bütünlüklerinin değerlendirilmesi yapılmaya çalışılacaktır. Bilgiler ve tespitler arasındaki benzerlik, tutarsızlık veya tahmin edilen durumların gerçekliği, sapması ve ilişkilerin araştırılması, analitik inceleme çerçevesinde yapılacaktır.
Несмотря на усилия быть другим, оригинальным и узнаваемым, произведения, стихи и даже истории жизни поэтов порой смешиваются друг с другом. Псевдоним может играть отличительную роль у поэта (ов) или произведения, написанных в контексте различия и оригинальности. Почти все поэты классической турецкой литературы использовали псевдонимы. Однако были случаи, когда по разным причинам одни псевдонимы использовались другими раньше. Эта ситуация приносит с собой ряд недоразумений. Другими словами, написание стихов под одним и тем же псевдонимом может привести к смешению стихов поэтов. В биографических произведениях, в сборниках вкючены стихи или же имена поэтов с одним и тем же псевдонимом. Существование стихов положительно с учётом вклада в литературу, но иногда также вызывает путаницу с точки зрения принадлежности. В классической турецкой поэзии, насколько указано в источниках и биографиях, есть поэты, которые использовали псевдоним Фасихи в своих произведениях и стихах с 15 -го или 16 -го века до 18 -го века. Идентифицирован турецкий диван, принадлежавший одному из этих поэтов. Диваны некоторых других поэтов ещё не определены. Стихи некоторых из них можно встретить в поэтических сборниках. Если у него нет отличительной черты, трудно определить, к какому Фасихи принадлежат стихи в сборниках. Однако в результате сравнительного анализа можно максимально достичь некоторых результатов. Наше исследование сосредоточено на поэтах с псевдонимом Фасихи, представленных в источниках и академических исследованиях, оценен диван, приписываемый Хасану Фасихи. Имеется попытка оценить актуальность и целостность полученных данных и выводов. Сходство, несоответствие или реальность прогнозируемых ситуаций, отклонений и взаимосвязей между информацией и определениями трактованы в рамках аналитического исследования.
Field : Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|