Her geçen gün kuruluşların toplumun inşasında ve geliştirilmesinde daha fazla sorumluluk almaları ve bu girişimlerini sürdürmeleri beklenmektedir. Bu doğrultuda son yıllarda kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) stratejilerinin iç ve dış paydaşların sağlık ve refahını geliştirmede oynadığı rol önem kazanmış, KSS kavramı önemli tartışmaların ve kurumlar için bir sorumluluk teorisi oluşturmanın odağında yer almıştır. Çeşitli disiplinlerden politika yapıcılar, uygulayıcılar ve akademisyenler için artan bir ilgi konusu haline gelmiştir. Bununla birlikte, bugüne kadarki KSS esas olarak iç paydaşların sağlığı ve refahına odaklanmıştır. Bu çalışma, KSS stratejilerinin işyerinin ötesindeki dış paydaşları da hedeflemesi gerektiğine, KSS stratejilerinin dış paydaşların sağlık ve refahını iyileştirmeye nasıl katkıda bulunabileceğine ilişkin bir motivasyon sunmaktadır. Temel anlamda işletmelerin halk sağlığını iyileştirmedeki rolü, çalışan sağlığı ve refahı açısından işyeri perspektifinden tanımlanmıştır. Bu bakış açısı, işletmelerin sağlıkta hakkaniyete katkıda bulunmanın bir yolu olarak sağlığın sosyal belirleyicilerini ele almaya yardımcı olmak için KSS stratejilerini kullanarak genel olarak toplumda sağlığın ve refahın iyileştirilmesine katkıda bulunma yönünü araştırmaktadır. İşletmeler, başta sağlıktaki eşitsizliklerin temel nedenleri olan sağlığın sosyal belirleyicileri olmak üzere en önemli toplumsal zorlukların ele alınmasına yardımcı olma fırsatına sahiptir. Ancak, dış paydaşların sağlığını geliştirmek için yeni bir gündem geliştirirken, işletmelerin KSS girişimlerini ticari operasyonlarıyla denge sağlaması, etik çatışmalardan kaynaklanabilecek potansiyel zorlukları dikkate almaları gerekmektedir. Bu bağlamda çalışma KSS stratejilerinin dış paydaşların sağlığı ve refahı üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Özellikle, dış paydaşların sağlığın teşviki ve geliştirilmesine yönelik KSS yaklaşımının fırsatları ve zorlukları incelenmiştir.
Her geçen gün kuruluşların toplumun inşasında ve geliştirilmesinde daha fazla sorumluluk almaları ve bu girişimlerini sürdürmeleri beklenmektedir. Bu doğrultuda son yıllarda kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) stratejilerinin iç ve dış paydaşların sağlık ve refahını geliştirmede oynadığı rol önem kazanmış, KSS kavramı önemli tartışmaların ve kurumlar için bir sorumluluk teorisi oluşturmanın odağında yer almıştır. Çeşitli disiplinlerden politika yapıcılar, uygulayıcılar ve akademisyenler için artan bir ilgi konusu haline gelmiştir. Bununla birlikte, bugüne kadarki KSS esas olarak iç paydaşların sağlığı ve refahına odaklanmıştır. Bu çalışma, KSS stratejilerinin işyerinin ötesindeki dış paydaşları da hedeflemesi gerektiğine, KSS stratejilerinin dış paydaşların sağlık ve refahını iyileştirmeye nasıl katkıda bulunabileceğine ilişkin bir motivasyon sunmaktadır. Temel anlamda işletmelerin halk sağlığını iyileştirmedeki rolü, çalışan sağlığı ve refahı açısından işyeri perspektifinden tanımlanmıştır. Bu bakış açısı, işletmelerin sağlıkta hakkaniyete katkıda bulunmanın bir yolu olarak sağlığın sosyal belirleyicilerini ele almaya yardımcı olmak için KSS stratejilerini kullanarak genel olarak toplumda sağlığın ve refahın iyileştirilmesine katkıda bulunma yönünü araştırmaktadır. İşletmeler, başta sağlıktaki eşitsizliklerin temel nedenleri olan sağlığın sosyal belirleyicileri olmak üzere en önemli toplumsal zorlukların ele alınmasına yardımcı olma fırsatına sahiptir. Ancak, dış paydaşların sağlığını geliştirmek için yeni bir gündem geliştirirken, işletmelerin KSS girişimlerini ticari operasyonlarıyla denge sağlaması, etik çatışmalardan kaynaklanabilecek potansiyel zorlukları dikkate almaları gerekmektedir. Bu bağlamda çalışma KSS stratejilerinin dış paydaşların sağlığı ve refahı üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Özellikle, dış paydaşların sağlığın teşviki ve geliştirilmesine yönelik KSS yaklaşımının fırsatları ve zorlukları incelenmiştir.
Every day, organizations are expected to take greater responsibility in building and developing society and continue to do these efforts. In this regard, the role of corporate social responsibility (CSR) strategies in the development of health and well-being of internal and external stakeholders has gained importance in recent years, and the concept of CSR has been focused on important discussions and the creation of a responsibility theory for institutions. It has become a growing topic of interest for policy makers, practitioners and academics from a variety of disciplines. However, the KSS so far focused primarily on the health and well-being of internal stakeholders. This study provides a motivation on how CSR strategies should also target external stakeholders beyond the workplace, and how CSR strategies can contribute to improving the health and well-being of external stakeholders. The role of
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|